Loading...
07.07.2022

Yükümlü İle Kefilin Eğitim Öğretim Giderinden Sorumluluğu

T.C. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 
E. 2013/5661
K. 2013/7828
T. 7.5.2013

ÖZET : Davacı, davalının Kara Harp Okulu öğrencisi iken okuldan ayrılması nedeniyle taahhüdünü ihlal ettiğini belirterek, eğitim ve öğretim giderlerinden kaynaklanan alacağın sarf tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ve masraflarla birlikte tahsilini talep etmiştir. Yükümlünün hesap edilen borcun tamamından, kefillerin ise kefil oldukları döneme ilişkin borcun tahsiline kadar işleyecek faiziyle beraber kefalet limitleriyle sınırlı olmak üzere yükümlü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları gerekir. Davalıların borcu yargılama sırasında yürürlüğe giren yasa hükümlerine göre yeniden belirlendiğinden; taraf vekilleri yararına hükmedilecek vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin, dava tarihindeki haklılık miktarlarına göre tespiti gerekir.

DAVA : Dava dilekçesinde, eğitim ve öğretim giderlerinden kaynaklanan 48.453,26 TL alacağın sarf tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan R. E.`ın Kara Harp Okulu öğrencisi iken okuldan ayrılması nedeniyle taahhüdünü ihlal ettiğini belirterek, davalıya öğrenimi süresince yapılan 48.453,26 TL masrafın sarf tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş; mahkemece alınan ek bilirkişi raporunda 6000 Sayılı Kanun uyarınca personel ve amortisman giderleri düşülmek suretiyle davalıların borcu belirlenmiş ve mahkemece bu rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Dairemizin 13.12.2011 tarihli bozma ilamıyla yükümlünün hesap edilen borcun tamamından, kefillerin ise kefil oldukları döneme ilişkin borcun tahsiline kadar işleyecek faiziyle beraber kefalet limitleriyle sınırlı olarak yükümlü ile müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları gerektiği ve taraf vekilleri yararına hükmedilecek vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin, dava tarihindeki haklılık miktarlarına göre tespit edilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak alınan ek bilirkişi raporunda 12.07.2012 günlü Resmi Gazete`de yayımlanarak yürürlüğe giren 6353 sayılı Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun`un Geçici 1. maddesi ile yapılan düzenleme çerçevesinde davalıların borcu belirlenmiş ve mahkemece bu rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Ancak;

Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.

Şöyle ki;

1- Bilirkişi tarafından davalı yükümlü R. E.`a askeri lise dönemi ve Kara Harp Okulu döneminde yapılan masraflar ile bunların dava tarihine kadar işlemiş olan faizi ayrı ayrı hesaplanarak davacı kurumun alacak miktarı belirlenmiştir. Dosya içerisinde bulunan Kaman Noterliğinin 13.08.2004 tarih ve 02890 yevmiye nosu ile onaylanan yüklenme ve kefalet senedine göre, kefil M. E. askeri lise döneminde yükümlüye yapılan masraflarla, bu masrafların tahsiline kadar geçen sürede işleyecek faizin 26.807,454.000 TL ( 26.807,45 YTL )`sine, kefil İ. A. ise Kaman Noterliğinin 28.09.2008 tarih ve 03618 yevmiye nosu ile onaylanan yüklenme ve kefalet senedine göre, Kara Harp Okulu döneminde yükümlüye yapılan masraflarla, bu masrafların tahsiline kadar geçen sürede işleyecek faizin 74.595,57 YTL`sine kefil olmuştur. Bu durum karşısında, yükümlü R. E.`ın hesap edilen borcun tamamından, kefillerin ise kefil oldukları döneme ilişkin borcun tahsiline kadar işleyecek faiziyle beraber kefalet limitleriyle sınırlı olmak üzere yükümlü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları gerekirken, infazda tereddüt ve fazladan tahsilata sebebiyet verecek şekilde, her üç davalıdan ayrı ayrı tahsiline karar verilmiş olması,

2- Davalıların borcu yargılama sırasında yürürlüğe giren yasa hükümlerine göre yeniden belirlendiğinden; taraf vekilleri yararına hükmedilecek vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin, dava tarihindeki haklılık miktarlarına göre tespiti gerekir. Bu sebeple; mahkemece, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6000 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 6353 sayılı Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun yürürlüğe girmemiş olsaydı davaya konu asıl alacağın red ve kabul edilecek miktarları bilirkişiye hesap ettirildiğine göre, bilirkişinin 29.05.2012 tarihli raporunda hesaplanan 47.910,46 TL asıl alacak üzerinden davacı taraf lehine, reddi gereken 542,80 TL üzerinden de davalı taraf lehine vekalet ücreti, harç ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken vekalet ücreti, harç ve yargılama giderlerinin asıl alacak ve dava tarihine kadar işlemiş olan faizin toplamı üzerinden hesaplanmış ve hüküm altına alınmış olması, Doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA , temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 07.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.