Loading...
01.09.2022

Yüksek Mahkeme Üyesinin Tarafsızlığına İlişkin Kuşku Uyandırmak

T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 
E: 2011/4-852
K: 2012/406
T: 27.6.2012

    ÖZET : Davacı, davalı Z. A.`ın sunuculuğunu yaptığı davalı Şevket Kazan`ın konuşmacı olarak katıldığı Kanal 7 Televizyonunun 09.07.2000 tarihli Siyah-Beyaz adındaki yayınında, davalı Şevket Kazan tarafından söylenen sözlerin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu belirterek, davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir. Yayın sırasında davalı Şevket Kazan; Yargıtay 8. Ceza Dairesi üyelerinin Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi`nin kararını onamasının doğru olmadığı, mahkumiyet kararının gerekçesinde yer almayan açıklamaların onama kararına gerekçe yapılmasının yeni bir tertip oluşturduğu, 8. Ceza Dairesi üyelerinin yargıyı siyasi düşüncelerine alet ettikleri, yargının siyasallaştığı, insanların güvenini zedeleyen kararlar verildiği biçiminde sözler söylemiştir. Davacının, 8. Ceza Dairesi Başkanı olarak altında imzası bulunan kararın siyasi düşüncelerle verildiği, yargının siyasallaştığı ve 8. Ceza Dairesi`nin taraflı kararlar verdiği biçimindeki nitelemeler sebebiyle davacının kişilik haklarının zarara uğradığı, yüksek mahkeme üyesi olarak tarafsızlığı konusunda kuşkular oluşmasına sebep olunduğu kabul edilmelidir.

    Yayında davalı Şevket Kazan tarafından söylenen sözlerin hukuka aykırılığı gözetilerek davacı yararına uygun bir tutarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekir.

    DAVA : Taraflar arasındaki “manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 22.11.2007 gün ve 2003/561 E. 2007/411 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 24.2.2011 gün ve 2010/3111 E. 2011/1872 K. sayılı ilamı ile;

    ( ... Davacı, davalı Z. A.`ın sunuculuğunu yaptığı davalı Şevket Kazan`ın konuşmacı olarak katıldığı Kanal 7 Televizyonunun 9.7.2000 tarihli Siyah-Beyaz adındaki yayınında, davalı Şevket Kazan tarafından söylenen sözlerin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu belirterek, davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir.

    Yerel mahkemece, Dairemiz bozma kararı üzerine yapılan yargılama sonunda, yayının eleştiri niteliğinde olduğu gerekçesiyle istem reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur.

    Dava konusu yayında, davalı Şevket Kazan`ın, üyesi olduğu siyasi partinin genel başkanının cezalandırılmasına dair kararın Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından ONANMASINA dair karardan söz edilmiştir.

    Yayın sırasında davalı Şevket Kazan; Yargıtay 8. Ceza Dairesi üyelerinin Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi`nin kararını onamasının doğru olmadığı, mahkumiyet kararının gerekçesinde yer almayan açıklamaların onama kararına gerekçe yapılmasının yeni bir tertip oluşturduğu, 8. Ceza Dairesi üyelerinin yargıyı siyasi düşüncelerine alet ettikleri, yargının siyasallaştığı, insanların güvenini zedeleyen kararlar verildiği biçiminde sözler söylemiştir.

    Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi`nin, davalı Şevket Kazan`ın üyesi olduğu partinin genel başkanı hakkında Türk Ceza Yasası`nın 312/2. maddesindeki suçu işlediğine dair cezalandırma kararı, temyiz incelemesi sonucu davacının da imzasını taşıyan Yargıtay 8. Ceza Dairesi kararı ile onanmıştır.

    Davacının, 8. Ceza Dairesi Başkanı olarak altında imzası bulunan kararın siyasi düşüncelerle verildiği, yargının siyasallaştığı ve 8. Ceza Dairesi`nin taraflı kararlar verdiği biçimindeki nitelemeler sebebiyle davacının kişilik haklarının zarara uğradığı, yüksek mahkeme üyesi olarak tarafsızlığı konusunda kuşkular oluşmasına sebep olunduğu kabul edilmelidir.

    Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davaya konu yayında davalı Şevket Kazan tarafından söylenen sözlerin hukuka aykırılığı gözetilerek davacı yararına uygun bir tutarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle istemin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir... ),

    Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    H.G.K.nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

    KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, H.G.K.`nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

    Bu sebeple direnme kararı bozulmalıdır.

    SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, yapılan 2. görüşmede karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27.06.2012 günü oyçokluğu ile karar verildi.