T.C. Yargıtay 12. Ceza Dairesi
E. 2013/16880
K. 2014/8623
T. 8.4.2014
• TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKMA SUÇU ( Mahkumiyet Hükmünün Bulunmaması Nedeniyle 5237 S. TCK`nun 50/3. Md. Hükmünün Uygulama Şartlarının Varlığı Düşünülmeden Yirmi Beş Günlük Hapis Cezasının 5237 S. TCK`nun 50/1. Md. Hükmünde Yazılı Seçenek Yaptırımlardan Birine Çevrilme Zorunluluğunun Gözetilmemesinin Kanuna Aykırı Olduğu )
• ADLİ SİCİL KAYDININ SİLİNMESİ ( Sanığın Adli Sicil Kaydı İncelendiğinde Sulh Ceza Mahkemesinin Adli Para Cezasına Mahkumiyetini İçeren Kaydın Silinme Koşullarının Oluştuğunun Gözetilmesi Gerektiği - Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu )
• KISA SÜRELİ HAPİS CEZASINA SEÇENEK YAPTIRIMLAR ( Adli Para Cezasına Mahkumiyetini İçeren Kaydın Silinme Koşullarının Oluştuğu/Diğer Mahkumiyet Hükmü İle İlgili Olarak da Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına Karar Verildiği/Ortada Mahkumiyet Hükmünün Bulunmadığı - Sanığın Yirmi Beş Günlük Hapis Cezasının Seçenek Yaptırımlardan Birine Çevrilme Zorunluluğunun Gözetilmesi Gerektiği )
5237/m.50
ÖZET : Sanığın adli sicil kaydı incelendiğinde, Sulh Ceza Mahkemesi`nin adli para cezasına mahkumiyetini içeren kaydın silinme koşullarının oluştuğu, Sulh Ceza Mahkemesi`nin diğer mahkumiyet hükmü ile ilgili olarak da CMK`nın231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinden, ortada bir mahkumiyet hükmünün bulunmaması nedeniyle, TCK`nın 50/3. maddesinin uygulama şartlarının varlığı düşünülmeden sanığın 25 günlük hapis cezasının TCK`nın, 50/1. maddesinde yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilme zorunluluğunun gözetilmemesi kanuna aykırıdır.
DAVA : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Sanığın adli sicil kaydında gözüken sabıkalarından birinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, diğerinin de adli sicilden silinme koşulları oluşmuş adli para cezasına mahkumiyete ilişkin olmasına ve dosyaya yansıyan somut bir zararın olmamasına karşın, sabıkalı geçmişi nedeniyle CMK`nın 231. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanmamasına karar verilmesi, sanık hakkında verilen önceki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar, mahkumiyet olarak nitelendirilemeyeceğinden, diğer mahkumiyetinin ise adli sicilden silinme koşulları oluştuğundan ve somut bir maddi zarar da bulunmadığından isabetsiz ise de, incelenen dosyada;
Sanığın adli sicil kaydında yer alan sabıkasından birinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olduğu ve sanığın denetim süresi içerisinde yargılama konusu suçu işlediği, CMK`nın 231/11. maddesinde, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde, mahkemenin, hükmünü açıklayacağının belirtilmiş olması karşısında, anılan hüküm uyarınca, denetim süresi içerisinde suç işleyen sanık hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu açısından, CMK`nın 231/6. maddesinde belirtilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının oluşmayacağı, aksi kabul ve uygulamanın CMK`nın 231/11. maddesini işlevsiz hale getireceği, anılan hüküm ve müessesenin konuluş amacı nazara alınarak, denetim süresi içerisinde suç işleyen sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun ancak bir kez uygulanabileceğinin kabulünde zorunluluk bulunması sebebiyle, tebliğnamede bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiştir.
Sanığın adli sicil kaydı incelendiğinde, Sungurlu Sulh Ceza Mahkemesi`nin 24.10.2001 tarih, 2001/65 E. ve 2001/427 K. sayılı adli para cezasına mahkumiyetini içeren kaydın silinme koşullarının oluştuğu, Sungurlu Sulh Ceza Mahkemesi`nin 28.01.2010 tarih, 2009/298 E. ve 2010/39 K. sayılı mahkumiyet hükmü ile ilgili olarak da CMK`nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinden, ortada bir mahkumiyet hükmünün bulunmaması nedeniyle, TCK`nın 50/3. maddesinin uygulama şartlarının varlığı düşünülmeden sanığın 25 günlük hapis cezasının TCK`nın, 50/1. maddesinde yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilme zorunluluğunun gözetilmemesi,
SONUÇ : Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülerek hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK`un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 08.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Baytok Hukuk Bürosu olarak web sitemizi geliştirmek, kullanışlı, etkili ve güvenli hale getirmek amacıyla çerezler (cookie) kullanıyoruz. Sitemizde gezinmeye devam etmeniz halinde cihazınızdaki çerezlere erişebileceğimizi de kabul ediyorsunuz. Ayrıntılı bilgiye ve çerezleri engelleme yöntemlerine Çerez Politikası’dan ulaşabilirsiniz.
Kabul et ve Kapat