ÖZET : Sanığın, iddianameye konu tehdit içerikli mesajlarını gönderdiği tarihten kısa bir süre önce de müştekiye tehdit içerikli mesajlar gönderdiği ve bu hususa dair olarak da sanık hakkında kamu davası açıldığının anlaşılması karşısında, her iki suç arasındaki kısa süre dikkate alındığında söz konusu dava dosyası getirtilip incelenerek gerekirse TCK`nın 43. maddesinin uygulanma olanağına göre birleştirme kararı verilerek davaların birlikte görülmesi ve sonuca göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, hatalıdır.
DAVA : Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
KARAR : Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- )Sanığın, iddianameye konu tehdit içerikli mesajlarını gönderdiği 11/03/2014 tarihinden kısa bir süre önce 09/03/2014 tarihinde de müştekiye tehdit içerikli mesajlar gönderdiği ve bu hususa dair olarak da sanık hakkında Sinop Cumhuriyet Başsavcılığı`nın 11/03/2014 tarih ve 2014/598 soruşturma, 2014/270 esas numarası ile Sinop Sulh Ceza Mahkemesi`ne kamu davası açıldığının anlaşılması karşısında, her iki suç arasındaki kısa süre dikkate alındığında söz konusu dava dosyası getirtilip incelenerek gerekirse TCK`nın 43. maddesinin uygulanma olanağına göre birleştirme kararı verilerek davaların birlikte görülmesi ve sonuca göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- )Kabule göre de;
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete`de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 Sayılı Kanun`un 34. maddesiyle değişik 5271 Sayılı CMK`nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK`nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu`nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu sebeple yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN 5320 Sayılı Kanun`un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK`nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Baytok Hukuk Bürosu olarak web sitemizi geliştirmek, kullanışlı, etkili ve güvenli hale getirmek amacıyla çerezler (cookie) kullanıyoruz. Sitemizde gezinmeye devam etmeniz halinde cihazınızdaki çerezlere erişebileceğimizi de kabul ediyorsunuz. Ayrıntılı bilgiye ve çerezleri engelleme yöntemlerine Çerez Politikası’dan ulaşabilirsiniz.
Kabul et ve Kapat