ÖZET : Dava ,taşınmazın tapu iptali ve mera olarak özel sicile tescili istemine ilişkindir. Kadastro Kanunu` na göre, kadastro işlemiyle oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleriyle genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekalet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunamayacağından ve bu hükmün henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekalet ücreti dahil yargılama giderleri için de uygulanabileceğinden davalının yargılama giderleri ve vekalet ücretiyle sorumlu tutulmaması gerekir. Değinilen yasa kuralı gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
DAVA : Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.11.2009 gününde verilen dilekçeyle tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.9.2010 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekiliyle davalı Muammer Ö. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı Hazine, öncesi mera olan davaya konu taşınmazın 2981 Sayılı Kanunun 10/c maddesine dayanılarak davalılar adına tescil edildiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptaliyle mera olarak özel siciline tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiştir.
Hükmü, davalı idare vekiliyle davalı M. Ö. tarafından temyiz edilmiştir.
1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden; çekişme konusu taşınmazın uygulamada İmar Affı Kanunu olarak bilinen 2981 Sayılı Kanunun 10/c maddesine dayanılarak bir kadastro işlemi sonucu tescil edildiği anlaşılmaktadır.
11.1.2011 tarihinde kabul edilen 6099 Sayılı Kanunun 16. maddesiyle 21.6.1987 tarihli ve 3402 Sayılı Kadastro Kanununa 36. maddeden sonra gelmek üzere eklenen "Kamu tarafından açılan davalarda yargılama giderleri" başlıklı 36/A maddesinde;
"Kadastro işlemiyle oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleriyle genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekalet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz" hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanunun 17. maddesi hükmüyle 3402 Sayılı Kanuna eklenen geçici 11. madde ile de;
"Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekalet ücreti dahil yargılama giderleri için de uygulanır" hükmü getirilmiştir.
Mahkemece, anılan yasa hükümleri doğrultusunda davalının yargılama giderleri ve vekalet ücretiyle sorumlu tutulmaması gerekirken, değinilen yasa kuralı gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ). bentte açıklanan sebeplerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, hükmün ( 2 ). bentte yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istenmesi halinde yatırana iadesine, 22.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Baytok Hukuk Bürosu olarak web sitemizi geliştirmek, kullanışlı, etkili ve güvenli hale getirmek amacıyla çerezler (cookie) kullanıyoruz. Sitemizde gezinmeye devam etmeniz halinde cihazınızdaki çerezlere erişebileceğimizi de kabul ediyorsunuz. Ayrıntılı bilgiye ve çerezleri engelleme yöntemlerine Çerez Politikası’dan ulaşabilirsiniz.
Kabul et ve Kapat