Loading...
06.04.2022

Taşınmazın Edinme Tarihi İtibariyle Değeri İle Davalı Babası Tarafından Verilen Paranın Oranlanacağı Hususu

T.C. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi
Esas No:2016/2267
Karar No:2017/3531
Karar Tarihi: 14.03.2017

ÖZET: Mahkemece yapılacak is, öncelikle tasınmazın edinme tarihi itibariyle degeri tespit edilerek bu
deger ile davalının babası tarafından verilen paranın oranlanması neticesinde, davalı lehine
denklestirilecek kısmı belirlemek, bundan sonra varsa artık deger olup olmadıgına göre davacının
katılma alacagının hesaplanması gerekirken tasınmazın tamamının edinilmis mal olarak kabulü ile
yazılı sekilde hüküm tesisi hatalıdır.
(4721 S. K. m. 219, 222, 227, 228, 229, 230, 231, 232, 235, 236, 239) (6100 S. K. m. 33, 107)
 
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada bozma sonra yapılan yargılama sonunda
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmis olup, hükmün durusma yapılması suretiyle Yargıtay`ca
incelenmesi davalı tarafından istenilmistir. Dosya incelenerek isin durusmaya tabi oldugu anlasılmıs
ve durusma için 14.03.2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çagrı kagıdı gönderilmisti. Durusma
günü temyiz eden ... vekili Avukat ... ile karsı taraftan ... vekili Avukat ... geldiler. Durusmaya
baslanarak temyiz isteginin süresi içinde oldugu anlasıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması
dinlendikten sonra durusmaya son verilerek; dosya incelendi, geregi düsünüldü:
 
Davacı ... vekili, evlilik birligi içinde davalı adına edinilen; iki tasınmaz, araç, yat, SPA isletmesi,
fastfood bir restoran, emekli ikramiyesi ve emekli maasının edinilmis mal olarak katılım payı
degerlendirmesine esas alınması gerektigi belirtilerek TMK`nun ilgili hükümlerine göre dava HMK. 107
maddesi geregi belirsiz alacak oldugundan sonra arttırılmak üzere 10.000,00 TL katılma alacagının
faiziyle birlikte tahsilini talep etmistir. Bozma sonrası yapılan yargılamada alacak miktarı belirlendikten
sonra 21.10.2015 tarihli harcını yatırdıkları dilekçe ile talep miktarı 281.250.00 TL olarak açıklanmıstır.
 
Davalı ... vekili davanın reddini savunmustur.
 
Mahkemece, davanın reddine iliskin verilen ilk karar davacı vekili tarafından temyiz edilmis, Dairenin
26.09.2013 gün ve 2013/3362 Esas-13494 Karar sayılı ilamıyla "tarafların bosanma dosyasında
katılma alacagından feragat etmedikleri açıklanarak dosya kapsamından edinilmis mallara katılma
rejimi döneminde edinilen malvarlıkları 3 nolu mesken, araç, yat, SPA, fastfood isletmeleri ve emekli
maası yönünden tarafların bildirdigi deliller toplanarak sonucuna göre davacının katılma alacagı talebi
hakkında bir karar verilmesi gerektigi" gerekçesiyle karar bozulmustur.
 
Bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde; Mahkemece, davacının davasının kabulü ile; mal
rejiminin tasfiyesinden dogan 281.250.00 TL katılma alacagının dava tarihinden itibaren isleyecek
yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmistir. Hüküm, süresi
içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmistir.1- Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma
ilamında açıklandıgı üzere islem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildigine göre davalı vekilinin
asagıdaki bendin kapsamı dısında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemistir.
 
2- Davalı vekilinin 3 nolu meskene yönelik temyiz itirazlarına gelince;
 
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini
belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK 33. m). Iddianın ileri sürülüs sekline göre dava, artık degere
katılma alacagı istegine iliskindir.
 
Mal rejiminin devamı süresince, bir esin sahip oldugu edinilmis malda, diger esin artık degerin yarısı
oranında katılma alacak hakkı vardır. Artık degere katılma alacagı; eklenecek degerlerden (TMK
229.m) ve denklestirmeden (TMK 230.m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, esin edinilmis
mallarının (TMK 219.m) toplam degerinden, bu mallara iliskin borçlar çıktıktan sonra kalan artık
degerin (TMK 231.m) yarısı üzerindeki diger esin alacak hakkıdır (TMK 236/1.m). Katılma alacagı
Yasa`dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden esin gelirinin olmasına veya söz konusu mal
varlıgının edinilmesine, iyilestirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur.
 
Artık degere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdigi sırada mevcut olan
malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) degerleri esas alınır
(TMK 227/1, 228/1, 232 ve 235/1. m). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir.
 
Belirli bir malın eslerden birine ait oldugunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.
Eslerden hangisine ait oldugu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir esin bütün
malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmis mal olarak kabul edilir (TMK 222. m). Deger tespiti,
belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkisi veya
bilirkisilerden de yardım alınmalıdır.
 
Mahkemece. 3 nolu meskenin tamamı edinilmis mal olarak kabulü ile yazılı sekilde alacaga
hükmedilmis ise de gerekçe dosya kapsamı ile örtüsmemektedir. Taraflar, 13.08.1987 tarihinde
evlenmis, 01.04.2010 tarihinde açılan bosanma davasının kabulüne iliskin hükmün, 12.07.2011
tarihinde kesinlesmesiyle bosanmıslardır. Tasfiyeye konu 3 nolu mesken 17.09.2003 tarihinde satıs
yolu ile davalı adına edinilmis olup, taraflar arasında mal rejimi sona erdikten sonraki tarih olan
25.06.2010 tarihinde davalı tarafından babası Orhan`a tapuda devredilmistir.
 
Davalı taraf meskenin alımında babası Orhan tarafından para verildigini savunmus, bununla ilgili
...`nun Ziraat bankası... subesi 1758571-5001 hesabından tasınmaz alımından bir gün önce
16.09.2003 tarihinde 102.975.739.41 TL çekilen paraya iliskin evrakı dosyaya sunmustur. Davalı
tanıgı müsterek çocuk ... `nun tanık sıfatıyla alınan beyanı, ihbar olunan ... vekili beyan dilekçesi, tapu kayıtları, hayatın olagan akısı, davacı tarafın
10.07.2012 tarihli cevaba cevap dilekçesinde baba... tarafından çekilen paranın aslında davalının
Almanyadaki çalısması karsılıgı elde ettigi fakat Alman bankalarında tutmamak için degerlendirmek
üzere babasına verdigi paranın iadesi oldugu seklindeki beyanı birlikte degerlendirildiginde, tasfiye
konu 3 nolu bagımsız bölümün alımında 102.000.00 TL paranın babası tarafından davalıya
verildiginin kabulü gerekmektedir. Bu paranın evlilik birligi içinde davalı tarafından babasına iade
edildigi ispat edilememistir.
 
Mahkemece yapılacak is, öncelikle tasınmazın edinme tarihi itibariyle degeri tespit edilerek bu deger
ile davalının babası tarafından verilen paranın oranlanması neticesinde, TMK 230 maddesi hükmü
geregi davalı lehine denklestirilecek kısmı belirlemek, bundan sonra yukarıda açıklanan ilkeler
dogrultusunda varsa artık deger olup olmadıgına göre davacının katılma alacagının hesaplanması
gerekirken tasınmazın tamamının edinilmis mal olarak kabulü ile yazılı sekilde hüküm tesisi hatalıdır.
 
3- Davalı vekilinin faiz baslangıç tarihine iliskin temyiz itirazlarına gelince: Davacı lehine yat ve araç
yönünden hükmedilen alacak, katılma alacagı niteligindedir. TMK.239/son maddesinde; "...aksine
anlasma yoksa tasfiyenin sona ermesinden baslayarak katılma alacagına ve deger artıs payına faiz
yürütülür..." hüküm altına alınmıstır. Yargıtay`ın ve Dairemizin köklesmis uygulamalarına göre tasfiye
tarihi karar tarihidir. Mahkemece, karar tarihinden itibaren alacaga faiz yürütülmesi gerekirken, dava
tarihinden itibaren faiz yürütülmüs olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmistir.
 
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) ve (3) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin
yazılı temyiz itirazları yerinde görüldügünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK`nun Geçici 3.
maddesi yollaması ile HUMK`nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, diger temyiz itirazlarının
yukarıda (1). bentte gösterilen nedenle reddine, Yargıtay durusmasının yapıldıgı tarihte yürürlükte
bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.480,00 TL Avukatlık Ücreti`nin
davacıdan alınarak Yargıtay durusmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalıya verilmesine,
taraflarca HUMK`nun 440/I maddesi geregince Yargıtay Daire ilamının tebliginden itibaren ilama karsı
15 gün içinde karar düzeltme isteginde bulunulabilecegine ve pesin harcın temyiz edene iadesine,
14.03.2017 tarihinde oybirligi ile karar verildi.