T.C. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi
E. 2015/12675
K. 2017/3159
K. T: 08.03.2017
ÖZET: Mahkemece, tasfiyeye konu tasınmazın bagıs yolu ile edinildigi tapu kaydı ile sabit olup, aksi
iddia ve ispat edilemedigi dosya kapsamından anlasıldıgından tasınmazın davalının kisisel malı
olacagı ve mal rejiminin tasfiyesine konu edilemeyecegi gözetilerek davanın reddi gerekirken yazılı
sekilde kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmistir.
(4721 S. K. m. 222) (6100 S. K. m. 33)
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece,
davanın kabulüne karar verilmis olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece
dosya incelendi, geregi düsünüldü.
Davacı ... D. vekili, bosanma dava dilekçesi ile birlikte davalı tarafından evlilik birligi içinde edinilen
malvarlıgı yönünden mal rejiminin tasfiyesi hükümleri geregi fazlaya iliskin hakları saklı kalmak
kaydıyla tespit edilecek katılma alacagının faiziyle birlikte tahsilini talep etmis, tefrik edilen talepleri
hakkında harcını yatırdıkları 10.03.2015 tarihli dilekçe ile evlilik birligi içinde edinilen davalı adına
kayıtlı tasınmaz yönünden 322.554,00 TL talep ettiklerini bildirmistir.
Davalı ... vekili, davaya konu edilen tasınmazın babası tarafından kendisine bagıslandıgını, kisisel mal
oldugunu ileri sürerek davanın reddini savunmustur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 322.554,00 TL`nin karar tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan
tahsiline karar verilmistir. Hüküm, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmistir.
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini
belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK 33. m). Iddianın ileri sürülüs sekline göre dava, artık degere
katılma alacagı istegine iliskindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir esin sahip oldugu edinilmis
malda, diger esin artık degerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır. Bir esin bütün malları, aksi
ispat edilinceye kadar edinilmis mal olarak kabul edilir (TMK 222. m). 4721 sayılı TMK`nun "kisisel
malları" düzenleyen 220. maddesinin 2. bendine göre ise, bir esin miras ya da herhangi bir sekilde
karsılıksız kazanma yoluyla elde ettigi malvarlıgı degerleri kisisel mal kabul edilir.
Somut uyusmazlık incelendiginde, taraflar 27.12.1999 tarihinde evlenmis, 22.01.2010 tarihinde açılan
bosanma davasının kabulüne iliskin hükmün 09.09.2014 tarihinde kesinlesmesi ile bosanmıstır.
Tasfiyeye konu edilen 133 parsele kayıtlı tasınmazın tapu kaydı incelendiginde 18.10.2007 tarihinde
bagıs yolu ile davalı adına tapuya tescil edildigi, tasınmaza iliskin tapu senedinde de ... tarafından
bagıs isleminden Mustafa oglu davalı ... adına tescilin yapıldıgı anlasılmaktadır.
Mahkemece, tasfiyeye konu tasınmazın bagıs yolu ile edinildigi tapu kaydı ile sabit olup, aksi iddia ve
ispat edilemedigi dosya kapsamından anlasıldıgından TMK.nun 220/2. maddesi geregi tasınmazın
davalının kisisel malı olacagı ve mal rejiminin tasfiyesine konu edilemeyecegi gözetilerek davanın
reddi gerekirken yazılı sekilde kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmistir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davacı vekilinin yazılı temyiz itirazları
yerinde görüldügünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK`nun Geçici 3. maddesi yollaması ile
HUMK`nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK`nun 440/I maddesi geregince
Yargıtay Daire ilamının tebliginden itibaren ilama karsı 15 gün içinde karar düzeltme isteginde
bulunulabilecegine ve pesin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 08.03.2017 tarihinde oybirligi
ile karar verildi.