Loading...
10.05.2022

Sıra Cetveline Şikayet

T.C. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi
E. 2012/2515
K. 2012/4453
T. 28.6.2012

ÖZET : Davacı, borçluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde, müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasındaki haczin düştüğünden bahisle kendilerine yer verilmediğini, oysa haczin ayakta olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.

Şikayetçi süresi içinde satış istemiş ve avans yatırma talebini tutanağa geçirtmiş, icra müdürü ise talebin kabulüne karar vermiştir. İcra müdürünün satış ve avans yatırma talebini kabul etmiş olmasına rağmen avans tutarını belirlememesi ve avansı tahsil etmemiş olmasının sorumluluğu ve bundan doğacak sonuçlara katlanma yükü, taraflara yüklenemez. İcra Müdürü net ya da gerçeğe yakın biçimde belirleyebileceği bir avans miktarını bildirerek ilgili taraftan istemesi ve duruma göre eksik tutarların tamamlanması hususunda tarafa muhtıra tebliği gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Şikayetçi vekili borçluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde, müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasındaki haczin düştüğünden bahisle kendilerine yer verilmediğini, oysa haczin ayakta olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.

Şikayet olunanlar vekilleri, şikayetin reddi gerektiğini savunmuşlardır.

İcra Mahkemesi`nce iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, şikayetçinin süresi içinde satış talebinde bulunduğu ancak masraf avansı yatırmadığı, bu sebeple haczinin düştüğü ve sıra cetvelinin yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.

Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.

Şikayetçi süresi içinde satış istemiş ve avans yatırma talebini tutanağa geçirtmiş, icra müdürü ise talebin kabulüne karar vermiştir. İcra müdürlüğü devletin, yasayla belirlenmiş ölçüde cebir kullanmaya yetkilendirilmiş organı olup, kişilerin hak aramak için başvurdukları anayasal bir kurumdur. İcra müdürünün satış ve avans yatırma talebini kabul etmiş olmasına rağmen avans tutarını belirlememesi ve avansı tahsil etmemiş olmasının sorumluluğu ve bundan doğacak sonuçlara katlanma yükü, taraflara yüklenemez. Kaldı ki, bu şekilde yetkilendirilmiş bir organın net ya da gerçeğe yakın biçimde belirleyebileceği bir avans miktarını bildirerek ilgili taraftan istemesi ve duruma göre eksik tutarların tamamlanması hususunda tarafa muhtıra tebliği gerekirken, bu tutarın belirlenmesi görev ve sorumluluğunun taraflara yüklenmesi de yasaya ve icra hukuku uygulamasına aykırıdır. Hal böyle olunca, şikayetçinin satış talebinin geçerli sayılması suretiyle bir karar verilmek gerekirken, yazılı gerekçeyle hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeple şikayetçi vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istenmesi halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.