ÖZET : Şikayetçi 1. haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 21.12.2011 olarak düzeltilmesini istediği anlaşılmıştır. Somut olayda şikayetçi üçüncü kişi M. O. E. adına İ.İ.K.`nun 89. maddesi uyarınca gönderilen 2.haciz ihbarının "birlikte sakin anne L. G. imzası şerhi ile" 8.10.2011 tarihinde ve 3.haciz ihbarnamesinin de gene aynı şekilde 16.11.2011 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Nitekim anılan tebliğ işlemlerine yönelik olarak da şikayetçinin bir iddiası mevcut değildir. Bu durumda şikayetçinin usulsüz tebliğ işlemini en geç 8.10.2011 tarihinde öğrendiğinin kabulü zorunlu olup, bu tarihten itibaren İ.İ.K.`nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süre geçtikten sonra 28.12.2011 tarihinde icra mahkemesine başvurmuş olması karşısında, mahkemece istemin süre aşımı sebebiyle reddi gerekir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Seçil Parkan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:
KARAR : Şikayetçi M. O. E.`a İ.İ.K.`nun 89. maddesine göre 1., 2. ve 3.haciz ihbarnameleri tebliğ edildiği, adı geçenin yasal 7 günlük itiraz süresinden sonra 28.12.2011 tarihinde icra müdürlüğüne verdiği dilekçeyle haciz ihbarlarına itiraz ettiği ve aynı tarihde ise icra mahkemesine başvurarak 1. haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 21.12.2011 olarak düzeltilmesini istediği anlaşılmıştır.
7201 Sayılı Tebligat Kanunu`nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir.
H.G.K.`nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas, 1991/344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere şikayetçinin icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak yedi günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması da zorunludur. Bir diğer anlatımla, borçlunun kendisine gönderilen haciz ihbarı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması "şikayet" niteliğindedir. İ.İ.K.`nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur.
Somut olayda şikayetçi 3. kişi M. O. E. adına İ.İ.K.`nun 89. maddesi uyarınca gönderilen 2.haciz ihbarının "birlikte sakin anne L. G. imzası şerhi ile" 8.10.2011 tarihinde ve 3.haciz ihbarnamesinin de gene aynı şekilde 16.11.2011 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Nitekim anılan tebliğ işlemlerine yönelik olarak da şikayetçinin bir iddiası mevcut değildir.
Bu durumda şikayetçinin usulsüz tebliğ işlemini en geç 8.10.2011 tarihinde öğrendiğinin kabulü zorunlu olup, bu tarihten itibaren İ.İ.K.`nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süre geçtikten sonra 28.12.2011 tarihinde icra mahkemesine başvurmuş olması karşısında, mahkemece istemin süre aşımı sebebiyle reddi gerekirken, esasının incelenerek kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İ.İ.K.`nun 366. ve H.U.M.K.nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Baytok Hukuk Bürosu olarak web sitemizi geliştirmek, kullanışlı, etkili ve güvenli hale getirmek amacıyla çerezler (cookie) kullanıyoruz. Sitemizde gezinmeye devam etmeniz halinde cihazınızdaki çerezlere erişebileceğimizi de kabul ediyorsunuz. Ayrıntılı bilgiye ve çerezleri engelleme yöntemlerine Çerez Politikası’dan ulaşabilirsiniz.
Kabul et ve Kapat