Loading...
10.08.2022

Serbest Meslek Makbuzu

T.C. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 
Esas: 2015/ 8359 
Karar: 2015 / 14425 
Karar Tarihi: 17.09.2015

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin, müvekkili şirket aleyhine elektrik bedeli alacağına ilişkin olarak Sivas 3. İcra Müdürlüğünün 2010/4130 sayılı, Sivas 1. İcra Müdürlüğünün 2009/3320 sayılı ve Sivas 2. İcra Müdürlüğünün 2009/7861 sayılı dosyaları ile icra takibi başlattığını, müvekkili şirketin icra takiplerinden dolayı davalıya borcu bulunmadığını, tüm elektrik bedellerini ödediğini, ayrıca Sivas 1. Asliye Hukuk Mahkemesi`nin 2009/405 Esas- 2011/401Karar sayılı diğer icra dosyası ile ilgili olarak açılan menfi tespit davasında alınan bilirkişi raporunda da davacının davalıya borçlu olmadığının tespit edildiğini, davalının kayıtlarında davacı şirketin borçlu olmadığını görmüş olmasına rağmen kötü niyetli olarak icra takibine devam ettiğini ileri sürerek müvekkili şirketin icra dosyaları nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti ile %40 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. 

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının aynı dava konusu olan başka bir davayı Sivas 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/405 E sayılı davasında açmış olduğunu, davada verilen kararın henüz kesinleşmediğini, dolayısıyla açılan davanın HMK.nun 114.maddesinde düzenlenen dava şartının gerçekleşmediğini, davanın öncelikle HMK.nun 115.maddesi gereğince usulden reddi gerektiğini, ayrıca Sivas 2. İcra Müdürlüğünün 2009/7861 E. sayılı dosyasının borçlusunun davacı şirket olmadığını, bu nedenle davacının hukuki menfaati bulunmadığını, ayrıca Sivas 3. İcra Müdürlüğünün 2010/4130 E.sayılı dosyasına hiçbir ödeme yapılmadığını, Sivas 1. İcra Müdürlüğünün 2009/3320 E.sayılı dosyasına yapılan tahsilatın davacı şirketin hakediş haczinden artan paranın aktarılması suretiyle yapıldığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir. 

Mahkemece, dosya kapsamına uygun bulunan bilirkişi raporları gereğince, davacı şirketin..... nolu abone olarak 2005-6 aydan başlayıp 2009-9 aylar arası ödenmeyen faturaların toplam 175.127,09-TL olduğu, yine 2005 yılından itibaren davacı şirketin yapmış olduğu ödemelerin 177.767,81.TL olduğu, ödemeler düşüldükten sonra 2.640,72.TL fazla ödeme yapıldığı, icra dosyaları nedeniyle davacının borçlu olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile, davacının Sivas 1. İcra Müdürlüğünün 2009/3320 Esas, Sivas 2. İcra Müdürlüğünün 2009/7861 E., Sivas 3. İcra Müdürlüğünün 2010/4130 Esas sayılı takip dosyalarından takip alacaklısı davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, 119.093,16-TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 

Davacının borçlu olup olmadığının tespiti amacıyla rapor alınması için dosya 3 kişilik bilirkişi heyetine gönderilmiştir. Üçlü bilirkişi heyetinden Elektrik Mühendisi ve SMMM tarafından düzenlenen raporda, davalı tarafından gönderilen hesap ekstreleri ve diğer yazışmalar üzerinde yapılan incelemeler sonucunda 2005 yılından sonra ödenmeyen faturaların asıl borç 133.512,62 TL olduğu ve borcun taksitlendirilmesi için müracaat edilen 2008-6. ay tarihine kadar 41.614,43 TL gecikme zammı ile toplam borcun 175.127,09 TL olduğu, söz konusu tarihlerde 177,767,81 TL para ödendiği tespit edilmiş ve davacının 2.640,72 TL fazla ödeme yaptığı tespit edilmiştir. 

Üçlü bilirkişi heyetinde yer alan Avukat Ş.Ö. tarafından tek başına hazırlanan raporda, diğer iki kişi tarafından hazırlanan rapora katılmadığını, dava konusu olay hakkında rapor hazırlanabilmesi için, davalı kurumundava konusu icra dosyaları ile talep ettiği elektrik bedelinin hangi dönemlere ait olduğunu ve hangi faturaların ödenmemesi nedeniyle icra takibinin yapıldığını bildirmesi gerektiğini, faturaların hangi döneme ait olduğu, son ödeme tarihi ve ödeme yapılmışsa ödeme tarihi ve faiz oranı bilinmeden faiz hesabının da imkansız olduğu, icra dosyalarına yapılan bir ödeme olmadığı, ödeme yapılmışsa bunlara ilişkin makbuzların veya diğer belgelerin dosyaya ibrazı gerektiğini, bu bilgiler elde edildikten sonra borcun olup olmadığı konusunda bir sonuca varılabileceğini tespit edilmiştir. 

Mahkemece, aynı bilirkişi heyeti içerisindeki birbiri ile uyumlu olmayan raporlar arasında görüş farklılıkları giderilmeden elektrik Mühendisi ve SMMM tarafından düzenlenen rapor hükme esas alınarak karar verilmesi doğru görülmemiştir. 

Davalı ile davacı arasında düzenlenen elektrik sözleşmesine ilişkin olarak davacı şirketin elektrik tüketiminden dolayı borçlu olduğu, bu borcun ödenmemesi üzerine taraflar arasında sözleşme yapılarak taksitlendirildiği, taksitlere ilişkin bonolar düzenlendiği, davacı şirketin Sivas 3. İcra Müdürlüğünün 2008/2637 sayılı takip dosyasına alacağa mahsuben ödeme yaptığı, davalının ayrıca bonolara kefil olduğunu belirterek, dava dışı 3. kişi ..... Nakliye Şirketinden alacağını tahsil ettiği ve bu hususun Sivas 2.Asliye Hukuk Mahkemesi`nin 2012/28 Esas sayılı dosyasına da konu olduğu anlaşılmaktadır. 

Hal böyle olunca, mahkemece, öncelikle dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, dava konusu bedellerin nasıl belirlendiğine dair tüm bilgi ve belgelerin dosyaya sunulması sağlanarak, bilirkişi heyetinden, Sivas 2. Asliye Hukuk Mahkemesi`nin 2012/268 Esas sayılı dosyasında bulunan belge ve bilgiler de dikkate alınarak davalı kurumun davacıdan isteyebileceği bedel hakkında, sözleşme ve fatura tarihlerinde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümlerine göre tereddüte yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı ve açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun bir rapor aldırılarak, davacının borçlu olup olmadığı, borçlu ise miktarı belirlenmeli ve varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme, soruşturma ve yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.