Loading...
25.05.2022

Sanığın Oğlunu Döven Kişiler Zannıyla Yanılarak Haksız Fiili Bulunmayan Şikayetçilerle Kavga Etmesi

T.C. Yargıtay 3. Ceza Dairesi 
E. 2010/8176
K. 2012/34575
K. T. 16.10.2012


> KASTEN YARALAMA SUÇU ( Oğlunun Dövüldüğün Kendisine Söylenmesi Üzerine Sanığın Oğlunu Döven Kişiler Zannıyla Tahrik Teşkil Edebilecek Haksız Fiilleri Bulunmayan Şikayetçilerle Kavga Etmesinde Kaçınılmaz Bir Hataya Düştüğünün Kabulü )

> SANIĞIN OĞLUNU DÖVEN KİŞİLER ZANNIYLA YANILARAK HAKSIZ FİİLİ BULUNMAYAN ŞİKAYETÇİLERLE KAVGA ETMESİ ( Kaçınılmaz Hata )

> KAÇINILMAZ HATA ( Sanığın Mahfuz Tahrik Nedeniyle Ceza-i İndirimden Faydalanması Gerektiğinin Mahkemece Gözetileceği – Sanığın Oğlunu Döven Kişiler Zannıyla Şikayetçilerle Kavga Etmesi/Sanığın Kaçınılmaz Bir Hataya Düştüğü/Kasten Yaralama )

> MAHFUZ TAHRİK ( Oğlunun Dövüldüğün Kendisine Söylenmesi Üzerine Sanığın Oğlunu Döven Kişiler Zannıyla Tahrik Teşkil Edebilecek Haksız Fiilleri Bulunmayan Şikayetçilerle Kavga Etmesinde Kaçınılmaz Bir Hataya Düştüğü – Kaçınılmaz Hata )

> ŞİKAYETÇİLERİN TAHRİK TEŞKİL EDEBİLECEK HAKSIZ BİR FİİLLERİ BULUNMADIĞI ( Mahfuz Tahrik Bulunduğu – Kaçılınmaz Hata )

5237/m. 30/3

ÖZET : Oğlunun dövüldüğünün kendisine söylenmesi üzerine hemen olay yerine giden sanığın, oğlunu döven kişilerden olduğunu zannettiği şikayetçiyle kavga etmeye başladığı ve şikayetçiyle aralarındaki kavgaya müdahale eden diğer şikayetçiyi de yaraladığının anlaşılması karşısında, şikayetçilerin tahrik teşkil edebilecek haksız bir fiilleri olmadığı halde sanığın bu hususta yanılarak kaçınılmaz bir hataya düştüğü kabul edilerek mefruz tahrik nedeniyle indirim yapılması gerektiği gözetilmelidir.

DAVA : Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;

Gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1 ) Sanık Mehmet hakkında, müşteki Hüseyin’i yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;

Sanık hakkında tayin olunan cezanın, karar tarihindeki miktar ve türü itibariyle hükmün, 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 3-b maddesi ile değişik 1412 sayılı CMUK’un 305/1. maddesi gereğince temyizi mümkün olmadığından, sanık müdafiinin temyiz isteğinin aynı Kanunun 317. maddesi gereğince REDDİNE,

2 ) Sanık Emre hakkında, müştekiler Hüseyin ve Zekayi’yi yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;

Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanığın temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,

3 ) Sanık Mehmet hakkında, müşteki Hüseyin’i yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;

Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;

Sanığın, olay tarihinde oğlu Ahmet’in dövüldüğünün kendisine söylenmesi üzerine hemen olay yerine gittiği ve burada oğlunu döven kişilerden birisi olduğunu zannettiği müşteki Hüseyin’le kavga etmeye başladığı, sanığın olay yerine gelen ve Hüseyin’le aralarındaki kavgaya müdahale eden müşteki Zekayi’yi de yaraladığı anlaşılmasına göre, müştekilerin tahrik teşkil edebilecek haksız bir fiilleri olmadığı halde sanığın bu hususta yanılarak 5237 sayılı TCK’nın 30/3. maddesi kapsamında kaçınılmaz bir hataya düştüğü ve mefruz tahrik nedeniyle indirim yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde sanık hakkında tahrik hükümlerinin uygulanmaması,

SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca istem gibi ( BOZULMASINA ), 16.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.