T.C. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi
E. 2012/7685
K. 2012/8845
T. 9.7.2012
ÖZET : Dava, işletme kooperatifinin kararının iptali ve ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. Mahkemece ihtiyati tedbir kararı, "davacıların mal konulacak deposunun boş olduğunun zabıtaca tespit edilmiş olduğu" gerekçesine dayandırılmış ise de, davacıya ait deponun boş olup olmadığı hususu her an değişebileceğinden davacının deposunun ne zaman boş, ne zaman dolu olduğu veya malların bu depoya sevkiyatına izin verildiğinde getirilen malların depoya sığdırılmasının mümkün olup olmadığı yönleri de sürekli değişmesi muhtemel olan ve devamlı denetlenmeyi gerektiren hususlar olduğu dikkate alındığında verilen ihtiyati tedbir kararının ihtilafları önlemekten ziyade, yeni ve sürekli bir takım anlaşmazlıkların çıkmasına da neden olabileceğinden, mahkemece ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yerinde bulunmayan yazılı gerekçe ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılması isteminin reddi şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
DAVA : Dava dilekçesinde, davalı işletme kooperatifinin kararının iptali ve ihtiyati tedbir istenilmiştir. Mahkemece tensiple birlikte ihtiyati tedbir kararı verilmiş olup, 18.04.2011 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemini içeren talebin reddine dair 24.05.2012 tarihli karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacılar dava dilekçesinde, davalı İşletme Kooperatifinin 19.01.2011 tarihli, 61 numaralı kararının 3. maddesinin ( a ) ve ( d ) başlıklı bölümlerinin iptali ile öncelikle kararın uygulanması durumunda telafisi güç veya imkansız zararlara yol açma ihtimali de gözönüne alınarak bu bölümlerin uygulanmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.
Dosya içeriğinden, yerel mahkemece 15.04.2011 tarihli tensip ve 18.04.2011 tarihli kararı ile davacıların anataşınmazda mevcut bağımsız bölümlerinin boş olduğunun zabıtaca tespit edilmiş olduğu gerekçesiyle bu bağımsız bölüme mal sevkiyatının engellenmemesi için sevkiyatla gelen malların teşhir amaçlı olsa bile ortak alana indirilmemek kaydıyla davacının deposuna konulmasına izin verilmesi ve bu konuda yapılan engellemelerin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği, davalının ihtiyati tedbirin kaldırılması yönündeki isteminin ise 24.05.2012 tarihli ara kararla reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 389. maddesinin ilk fıkrasında; "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir" hükmü düzenlendikten sonra aynı Yasanın 394. maddesinde ise ihtiyati tedbir kararına karşı hangi yasal yollara başvurulacağı belirtilmiştir. Uyuşmazlıkların çözümü için dava yolu tercih edildiğinde davacının iddiasında haklı olup olmadığı yargılama sonunda tüm deliller toplandıktan ve incelendikten sonra ortaya çıkacak ise de, bu davanın belli bir süreci alacağı da bilindiğinden işte bu süreçte dava konusu hakkın elde edilmesini ortadan kaldırabilecek bir takım riskler söz konusu olabileceğinden ihtiyati tedbir; yargılama hukukundaki bu süreçte davalı veya davacıyı, hatta üçüncü kişiyi korumak için dava konusu ile ilgili olarak yargı organlarınca verilen geçici nitelikte, geniş veya dar kapsamlı olabilen hukuki korumadır. İhtiyati tedbirin; diğer fonksiyonların yanında, davanın devamı sırasında ve verilecek hükmün kesinleşmesine kadar geçecek zaman içinde dava konusu şey üzerinde yeni bir takım ihtilafların çıkmasını da önleyici niteliği vardır.
Dosya kapsamına göre, asıl davaya konu edilen ve iptali istenen işletme kooperatifinin kararında; "İş merkezindeki depolama alanı müsait olmayan firmaların yeni depolama alanı göstermediği müddetçe yeni mal sevkiyatına izin verilmemesine ve iş merkezinin ortak alanına bırakılan sahipsiz malların emanete alınabilmesi için Tempo Güvenlik Firmasına yetki verilmesine" imkan tanınmış olup, mahkemece 18.04.2011 tarihli ihtiyati tedbir kararı, "davacıların mal konulacak deposunun boş olduğunun zabıtaca tespit edilmiş olduğu" gerekçesine dayandırılmış ise de, davacıya ait deponun boş olup olmadığı hususu her an değişebileceğinden davacının deposunun ne zaman boş, ne zaman dolu olduğu veya malların bu depoya sevkiyatına izin verildiğinde getirilen malların depoya sığdırılmasının mümkün olup olmadığı yönleri de sürekli değişmesi muhtemel olan ve devamlı denetlenmeyi gerektiren hususlar olduğu dikkate alındığında verilen ihtiyati tedbir kararının ihtilafları önlemekten ziyade, yeni ve sürekli bir takım anlaşmazlıkların çıkmasına da neden olabileceğinden, mahkemece ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yerinde bulunmayan yazılı gerekçe ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılması isteminin reddi şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkemenin temyiz olunan kararın BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.