Loading...
02.08.2022

Kesin Süreye Uyulmaması Halinde Sonuçlarının Açıklanacağı

T.C. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 
E. 2012/317
K. 2012/4806
T. 19.3.2012

ÖZET : Dava, kıdem ve ihbar tazminatı ve diğer işçi alacaklarının ödetilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, duruşma sırasında davacıya "tanıklarından iki tanesi için davetiye masrafı yatırması için 30 günlük kesin süre verilmesine ya da hazır ettiğinde dinlenmesine, aksi takdirde tanık dinletmekten vazgeçmiş sayılmasına" karar verilmiş, bir sonraki celsede masraf yatırılmadığından, tanıklar hazır da edilmediğinden dinlenememiş, davacı vekilinin yeniden süre verilmesi talebi verilen sürenin kesin olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir. Verilen kesin sürede kesin süreye konu ara kararında yapılması gereken işlerin açıkça belirtilmesi, hiç duraksamaya yer vermeyecek derecede bu süreye uyulmamasının doğuracağı sonuçların açıklanması ve tarafın bu konuda uyarılması gerekir. Mahkemece bu usule uyulmamıştır. Mahkemece verilen kesin mehile dair ara kararında davetiye masrafı belirtilmediğinden, kesin mehilin usulüne uygun olduğundan söz edilemez.

DAVA : dava : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, iş güvencesi tazminatı, boşta geçen süre ücreti, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, istemi kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı B... Elektrik Dağıtım A. Ş. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ü. Acar tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, kesinleşen işe iade kararı üzerine davacının, işe iade başvurusunda bulunduğunu, davalı işverence başlatılmadığını ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; boşta geçen süreye dair ücret, iş güvencesi tazminatı, kıdem -ihbar tazminatları, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesini talep etmiştir.

Davalı B.. aş vekili, diğer davalıyla aralarında alt iş veren- asıl işveren ilişkisi bulunmadığını, davacının diğer davalı şirkete yaptığı işe iade başvurusu üzerine ihtarname ile işe davet edildiğini, davacının süresi içerisinde işe başlamadığını, bu sebeple bir talep hakkı olmayacağını, ihale sözleşmesi gereğince müvekkili şirketin bir sorumluluğu bulunmadığını savunmuştur.

Davalı B... Pınarlar Ltd. Şti.`ne usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebligatı yapılmış olmasına rağmen davaya cevap vermemiş, delil sunmamıştır.

Mahkemece davacının işveren B... pınarlar Ltd. Şti. tarafından yasal süre içerisinde işe başlatılmadığı gerekçesiyle alınan bilirkişi raporu doğrultusunda talepler kısmen hüküm altına alınmıştır.

Davacının işe başlatılması talebini içeren ihtarnamenin 3.5.2008 tarihinde işverene tebliğ edildiği, davalı işverenin 16.6.2008 tarihli ihtarla 23.6.2008 tarihinde işyerine gelip başlamasını bildirdiği, dosyada tebliğ belgesi bulunmamakla birlikte işverenin ihtarnamesinin davacıya tebliğ edildiği taraflar arasında çekişmesizdir. Davacı işe başlamak için gittiğinde bazı işçilere başlatılmayacaklarının bildirildiğini, kendisinin de aralarında bulunduğu bazı işçilere ise form doldurtulduğunu, daha önceki çalıştıkları yerdeki ihaleyi alamadıkları, igdaş`ta iş aldıkları için işçi açığı olursa çağırılacaklarının söylendiğini, bu beyandan sonra iki ay kadar süre geçtiği halde işe başlatılmadığını ileri sürmektedir.

Mahkemece 7.5.2009 tarihli celsede davacı vekiline "tanıklarından iki tanesi için davetiye masrafı yatırması için 30 günlük kesin süre verilmesine ya da hazır ettiğinde dinlenmesine, aksi takdirde tanık dinletmekten vazgeçmiş sayılmasına" karar verilmiş, bir sonraki celsede masraf yatırılmadığından, tanıklar hazır da edilmediğinden dinlenememiş, davacı vekilinin yeniden süre verilmesi talebi verilen sürenin kesin olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir. Dosyada başkaca hiçbir delil de bulunmadığı halde bilirkişiye verilerek hesaplama yaptırılmış ve davacının işverence işe başlatılmadığını kabul edilerek hüküm kurulmuştur.

Verilen kesin sürede kesin süreye konu ara kararında yapılması gereken işlerin açıkça belirtilmesi, hiç duraksamaya yer vermeyecek derecede bu süreye uyulmamasının doğuracağı sonuçların açıklanması ve tarafın bu konuda uyarılması gerekir. Mahkemece bu usule uyulmamıştır. Mahkemece verilen kesin mehile dair ara kararında davetiye masrafı belirtilmediğinden, kesin mehilin usulüne uygun olduğundan söz edilemez. Bu sebeple verilen kesin sürenin H.U.M.K.`nun 163. maddesine uygun olmadığı anlaşılmaktadır.

Mahkemece yapılması gereken iş davacı vekiline yeniden usulüne uygun şekilde kesin süre verilerek delillerin toplanması, varsa tanıkların dinlenmesi, davacının işverence işe davet edildikten sonra işyerine başlamak üzere gidip gitmediği, işe başlatılıp başlatılmadığı belirlendikten sonra ortaya çıkacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan hükmün yukarda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde ilgiliye iadesine, 19.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.