Loading...
01.04.2022

İtirazın İptali Davası - Müddeabıhın Miktarı Ve Davacının Açık Muvafakatının Bulunmaması

T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi

Esas No: 2015/13502

Karar No: 2017/1606

Karar Tarihi: 09.02.2017

ITIRAZIN IPTALI DAVASI - MÜDDEABIHIN MIKTARI VE DAVACININ

AÇIK MUVAFAKATININ BULUNMAMASI NEDENIYLE TANIK

DINLENEMEYECEGI - ISPAT YÜKÜNÜN DAVALIDA OLDUGU

GÖZETILEREK BIR KARAR VERILMESI GEREGI - HÜKMÜN

BOZULMASI

ÖZET: Müddeabihin miktarı ve davacının açık muvafakatının bulunmaması nedeniyle somut olayda

tanık dinlenemez. Dinlenen tanık beyanlarına da itibar edilemez. O halde Mahkemece, ispat yükünün

davalıda oldugu gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, hatalı degerlendirme ile karar verilmis

olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

(6100 S. K. m. 200)

Dava ve Karar: Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı

nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca

temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi geregi konusulup düsünüldü.

Davacı, avukat olan davalının vekili olarak ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/338 D.Is sayılı

dosyasından ihtiyati haciz için basvuruda bulundugunu, bu karar için 20.250,00 TL teminat bedelini

dosyaya yatırdıgını, bu karar kesinlestikten sonra ise davalının, kendisinin haberi olmadan dosyadan

bu parayı çektigini ve iade etmedigini, davalının parayı iade edecegini söyleyerek kendisini

oyaladıgını, paranın iade edilmemesi üzerine davalı hakkında baslattıgı icra takibinin davalının itirazı

ile durdugunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini istemistir.

Davalı, teminat bedelini çektigini ve davacının talimatı ile davacının borçlu oldugu senedin

alacaklısına ödeme yaptıgını savunarak davanın reddini dilemistir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmis, hüküm davacı tarafından temyiz edilmistir.

Davacı, eldeki dava ile avukatı olan davalının kendisinin bilgisi dısında çekmis oldugu teminat bedelini

iade etmemesi üzerine davalı hakkında baslattıgı icra takibine vaki itirazın iptalini istemistir. Davalı,

davacının talimatı dogrultusunda çektigi parayı davacının borcuna karsılık alacaklıya ödedigini

savunmus, Mahkemece, itirazın iptali davasında ispat yükünün davacıda oldugu ve davacının

teminatın kendisine iade edilmedigini ispat edemedigi, buna karsılık davalının teminatı alacaklıya

ödedigine iliskin makbuz sundugu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmistir. Davacı ile davalı

arasında vekalet sözlesmesi bulunmakta olup, vekalet sözlesmesinin en önemli unsurları arasında;

vekilin talimata uygun hareket etme borcu, özen borcu ve hesap verme borcu gelmektedir. 6098 Sayılı

BK`nun 508. maddesi hükmü geregince, vekil, talep üzerine yaptıgı isin hesabını vermeye ve

müvekkili nam ve hesabına edindigi her seyi iade etmeye, iade edinceye kadar da almıs oldugu

seyleri saklamaya zorunludur. Davalının, çektigi teminat bedelini davacının talimatı ile alacaklısına

ödedigine iliskin savunmasına karsılık, davacı böyle bir talimat vermedigini ileri sürdügüne göre, bu

aldıgını savunan davalı bu iddiasını yasal delillerle ispatlamalıdır. Hemen belirtmek gerekir ki

müddeabihin miktarı ve davacının açık muvafakatının bulunmaması nedeniyle HMK 200. maddesi

geregince somut olayda tanık dinlenemez. Dinlenen tanık beyanlarına da itibar edilemez. O halde

Mahkemece, ispat yükünün davalıda oldugu gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, hatalı

degerlendirme ile yazılı sekilde karar verilmis olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, pesin

alınan harcın istek halinde iadesine, HUMKnun 440/1 maddesi uyarınca tebligden itibaren 15 gün

içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.02.2017 gününde oybirligi ile karar verildi.