T.C. Yargıtay 4. Ceza Dairesi
E. 2013/37584
K. 2014/24436
T. 10.7.2014
• HÜKMÜN GEREKÇESİZ BIRAKILMASI ( Suç Kabul Edilen Eylemlerin Hukuki Nitelendirilmesinin Yapılması Cezada Artırım ve İndirim Gerektiren Nedenlerin Yasal Bağlamında Tartışılması Gerekirken Bu İlkelere Uyulmadan Hükmün Gerekçesiz Bırakılmasının Doğru Görülmediği )
• SANIKLARIN HANGİ EYLEMLERİNİN SUÇ SAYILDIĞININ AÇIKLANMASI GEREĞİ ( Savunma ve Tanık Anlatımlarına Dair Değerlendirmelerin Açık Olarak Gerekçeye Yansıtılması ve Mahkemece Ulaşılan Vicdani Kanı Sonucunda Sanıkların Hangi Eylemlerinin Suç Sayıldığının Açıklanması Gerektiği )
• CEZADA ARTIRIM VE İNDİRİM NEDENLERİ ( Suç Kabul Edilen Eylemlerin Hukuki Nitelendirilmesinin Yapılması Cezada Artırım ve İndirim Gerektiren Nedenlerin Yasal Bağlamında Tartışılması Gerekirken Bu İlkelere Uyulmadan Hükmün Gerekçesiz Bırakılmasının Doğru Görülmediği )
2709/m.141/3
1412/m.308/7
ÖZET : Anayasanın 141/3, 5271 Sayılı C.M.K.nın 34/1, 230/1, 1412 Sayılı C.M.U.K.nın 308/7. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının, sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve de herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde olması, Yargıtay`ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapması ve bu açıdan gerekçelerde disiplin işlemini yerine getirmesi için kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların iddia, savunma ve tanık anlatımlarına dair değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanıkların hangi eylemlerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu eylemlerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin yasal bağlamında tartışılması gerekirken, bu ilkelere uyulmadan hükmün gerekçesiz bırakılması doğru görülmemiştir.
DAVA : Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanığın, mahkeme kararını hukuki kesintinin oluştuğu iddianamenin düzenlendiği tarihe kadar uygulamaması sebebiyle suç tarihinin 15.6.2005 olduğu belirlenerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi:
KARAR : Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- )Anayasanın 141/3, 5271 Sayılı C.M.K.nın 34/1, 230/1, 1412 Sayılı C.M.U.K.nın 308/7. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının, sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve de herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde olması, Yargıtay`ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapması ve bu açıdan gerekçelerde disiplin işlemini yerine getirmesi için kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların iddia, savunma ve tanık anlatımlarına dair değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanıkların hangi eylemlerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu eylemlerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin yasal bağlamında tartışılması gerekirken, bu ilkelere uyulmadan hükmün gerekçesiz bırakılması,
2- )Kabule göre de;
a- ) Van İdare Mahkemesi`nin 8.2.2005 tarihli kararında "Davalı idarenin ilgilinin başvurusunu, şehir trafik düzeni ve güvenliği, çevre sağlığı, şehrin genel düzenini olumsuz yönde etkileyip etkilemeyeceğinin somut olarak tespit edilerek buna göre bir işlem tesis edilmesi gerekirken, başvurunun reddine dair davaya konu işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık görülmediği" şeklinde gerekçeyle şikayetçinin ruhsat verilmesi yönündeki talebinin reddine dair kararın iptaline karar verildiği, sanığın 14.3.2005 tarihinde kararı tebliğ aldıktan sonra 31.3.2005 tarihli encümen kararıyla ruhsat için gerekli belgelerin temini için ilgili kooperatife tebligatta bulunulmasına karar verdiği ve 17.5.2005 tarihinde tebligatın şikayetçiye yapıldığı, 14.6.2005 ve 15.6.2005 tarihinde sanığın İl makamına ve Gevaş Belediye Başkanlığı`na hitaben yazdığı yazılarda idare mahkemesince belirtilen eksiklikleri gidermeye çalıştığı, bu yazılara cevap olarak İl Jandarma Komutanlığı, İl Sağlık Müdürlüğü ve Gevaş Belediye Başkanlığının olumsuz görüş bildirmeleri üzerine 21.7.2005 tarihli encümen kararında * mahkeme kararına uygun olarak yapılan inceleme ve araştırma sonucunda ilgilinin talebi uygun bulunmayarak" şeklindeki gerekçeyle şikayetçinin talebinin reddine karar verildiği, bu işlemin yeni bir idari işlem olduğu ve bu yeni karara karşı tekrar idare mahkemesinde iptal davasının açılması gerektiği gözetilmeden, sanığın mahkeme kararına uygun davranmadığı şeklindeki dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
b- ) Bozma öncesi verilen hükümlerin sadece sanık müdafii tarafından temyiz edildiği, önceki hükümlerde tayin edilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmiş olması karşısında, yeni hükümde 1412 Sayılı C.M.U.K.un 326 /son maddesine aykırı olarak hapis cezasının adli para cezasına çevrilmemesi,
c- ) Suçun işlendiği 15.6.2005 tarihinde yürürlükte olmayan 765 Sayılı T.C.K.hükümleri uyarınca hüküm kurulması,
SONUÇ : Kanuna aykırı ve sanık müdafii ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleriyle tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Baytok Hukuk Bürosu olarak web sitemizi geliştirmek, kullanışlı, etkili ve güvenli hale getirmek amacıyla çerezler (cookie) kullanıyoruz. Sitemizde gezinmeye devam etmeniz halinde cihazınızdaki çerezlere erişebileceğimizi de kabul ediyorsunuz. Ayrıntılı bilgiye ve çerezleri engelleme yöntemlerine Çerez Politikası’dan ulaşabilirsiniz.
Kabul et ve Kapat