ÖZET : Kambiyo senetlerine mahsus icra takibinde icra müdürünce gönderilen haciz müzekkeresi; borçlunun bankadaki mevduatının haczi için doğrudan gönderildiğinden, bu haciz yazısı haciz ihbarnamesi değildir. Haciz yazısının icra dairesinde yazıldığı tarihte haciz tamamlanmış olacağından, üçüncü kişi durumundaki bankanın haciz yazısına karşı "mevduat üzerinde rehin hakkının olduğunu" ileri sürmesi istihkak iddiası niteliğindedir. Bu durumda icra müdürünün istihkak prosedürünün uygulanması yerine istihkak iddiasına rağmen paranın bankadan istenmesi yasaya aykırıdır.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği düşünüldü :
KARAR : Alacaklı tarafından başlatılan çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, şikayetçi bankanın, borçlunun D...bank A.Ş. Marmaris Şubesindeki hesapları üzerine haciz konulmasına dair gönderilen haciz müzekkeresine bankanın rehin hakkı ve diğer bir icra dosyası haczinden sonra gelmek üzere haczin işlendiği bildirildiği halde icra müdürlüğünce paranın gönderilmesine dair kararının iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Takip dosyasının incelenmesinde:
İcra müdürlüğünce, 15.9.2009 tarihli haciz yazısıyla şikayetçi üçüncü kişi bankadan, borçlunun bankadaki hesaplarıyla bankadan olan tüm hak ve alacaklarının haczinin istendiği, bankaca verilen cevapta, borçlu İ. T. ile banka arasında imzalanan Temel Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi gereği hesaptaki para üzerinde rehin hakları olduğunun bildirildiği, icra müdürlüğünün 12.10.2009 tarihli yazısıyla borçlu İ. T. nin hesaplarında bulunan mevcudun dosya borcu kadarının icra dosyasına gönderilmesinin istendiği, şikayetçi banka tarafından 16.10.2009 tarihinde verilen cevapta bankanın rehin hakkı bulunduğu hususunun yinelendiği, ancak icra müdürlüğünce 19.10.2010 tarihli yazıyla tekrar hesaptaki paranın gönderilmesinin istendiği görülmektedir.
İcra müdürlüğünün, borçlunun bankadaki mevduatının haczi için doğrudan gönderdiği haciz yazısı İ.İ.K.nun 88. maddesi kapsamında olup, İ.İ.K.nun 89. madde anlamında haciz ihbarnamesi değildir. Haciz yazısının icra dairesinde yazıldığı tarihte haciz tamamlanmış olacağından, üçüncü kişi durumundaki bankanın haciz yazısına karşı "mevduat üzerinde rehin hakkının olduğunu" ileri sürmesi istihkak iddiası niteliğindedir. Bu durumda icra müdürünün İ.İ.K.nun 99. maddesindeki kurallara göre işlem yapması ve istihkak prosedürünün uygulanması yerine istihkak iddiasına rağmen paranın bankadan istenmesi yasaya aykırıdır.
O halde, mahkemece, şikayetin kabulüyle icra müdürlüğünün paranın gönderilmesine dair işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken, işlemin haciz ihbarnamesi niteliğinde olduğu şeklinde olaya uygun düşmeyen değerlendirmeyle reddi isabetsizdir.
SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 17.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Baytok Hukuk Bürosu olarak web sitemizi geliştirmek, kullanışlı, etkili ve güvenli hale getirmek amacıyla çerezler (cookie) kullanıyoruz. Sitemizde gezinmeye devam etmeniz halinde cihazınızdaki çerezlere erişebileceğimizi de kabul ediyorsunuz. Ayrıntılı bilgiye ve çerezleri engelleme yöntemlerine Çerez Politikası’dan ulaşabilirsiniz.
Kabul et ve Kapat