ÖZET : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunda; olumsuz bir davranışı bulunmayan sanık hakkında hükümde suçun işleniş özellikleri ve sanığın kişiliği şeklindeki, yerinde olmayan ve yetersiz gerekçelerle seçenek yaptırıma çevirme düzenlemesi ile ertelemenin uygulanmamasına karar verilmesi hukuka aykırıdır.
Sabıkası ve duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz davranışları bulunmayan sanık hakkında, şikayet olmadığıda gözetilerek "suçun işleniş özelliği ve sanığın tespit olunan kişiliği" şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi hukuka aykırıdır.
DAVA : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine dair hüküm, sanık müdafii ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin, sanığın üzerine atılı suçun unsurunun oluşmadığına dair yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1- )Sabıkasız olan ve dosyaya yansıyan olumsuz bir davranışı bulunmayan sanık hakkında hükümde suçun işleniş özellikleri ve sanığın kişiliği şeklindeki, yerinde olmayan ve yetersiz gerekçelerle 5237 Sayılı T.C.K.nın 50. maddesinde düzenlenen seçenek yaptırıma çevirme düzenlemesi ile T.C.K.nın 51. maddesinde düzenlenen ertelemenin uygulanmamasına karar verilmesi,
2- )5271 Sayılı C.M.K.nın 231. maddesindeki "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" düzenlemesi için öngörülen koşulların, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlarla birlikte, denetime olanak verecek şekilde, somut gerekçeler gösterilmek suretiyle değerlendirildikten sonra, sanık hakkında "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair düzenlemenin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sabıkası ve duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz davranışları bulunmayan sanık hakkında, şikayet olmadığıda gözetilerek C.M.K.nın 231/6. maddesindeki ölçütler irdelenip gerekçelendirilmeden, "suçun işleniş özelliği ve sanığın tespit olunan kişiliği" şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
SONUÇ : Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 Sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 Sayılı C.M.U.K.un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, temyiz harcının istenmesi halinde iadesine, 05.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Baytok Hukuk Bürosu olarak web sitemizi geliştirmek, kullanışlı, etkili ve güvenli hale getirmek amacıyla çerezler (cookie) kullanıyoruz. Sitemizde gezinmeye devam etmeniz halinde cihazınızdaki çerezlere erişebileceğimizi de kabul ediyorsunuz. Ayrıntılı bilgiye ve çerezleri engelleme yöntemlerine Çerez Politikası’dan ulaşabilirsiniz.
Kabul et ve Kapat