Loading...
11.05.2022

Davaya Konu Taşınmazlar

T.C. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17942
Karar No: 2017/6837
Karar Tarihi: 10.5.2017

DAVA : Taraflar arasında görülen ve yukarda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR : Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlar sebebiyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur.

Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece davanın kabulü ile; 3 numaralı mesken için 32.500-TL, 17 numaralı dükkan için 781,25-TL olmak üzere toplam 33.281,25-TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir(6100 Sayılı HMK 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı istemine ilişkindir.

Eşler, 16.11.2002 tarihinde evlenmiş, 15.06.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne dair hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir(TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir(4722 Sayılı Kanun`un 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu 17 numaralı bağımsız bölümdeki 2/32 hisse ile 3 numaralı bağımsız bölüm, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 12.05.2005 tarihinde satın alınarak davalı eş adına tescil edilmiş, 3 numaralı bağımsız bölüm 04.05.2006 tarihinde davalının babasına satılarak devredilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime dair hükümler uygulanır(TMK 179.m).

Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporundan hareketle toplam 33.281,25-TL katılma alacağına hükmedilmişse de; mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; mahkemece davaya konu taşınmazlar alınırken davalının babası ...`ın verdiği para ile ödeme yapıldığı savunması yani kişisel mal savunması üzerinde yeteri kadar durulmamıştır. Dosya içerisinde yer alan Finansbank

Işıkkent Şubesinin 17.12.2010 tarihli davalının babası ...`a ait vadesiz hesap müşteri hesap özeti hukukçu bilirkişi tarafından incelenmiş ise de; düzenlenen rapora davalı vekilinin itirazı dikkate alınarak; ilgili bankanın 12.05.2005 ve 13.05.2005 tarihlerinde fon alıp mevduat sahibine karşılığını mı verdiği yoksa mevduat sahibinin vadesiz hesapta bulunan miktar karşılığı fon mu aldığı tam olarak anlaşılamamakla birlikte müşteri hesap özeti incelendiğinde önceki ve sonraki tarihteki işlemlerde davalının babasına ait vadesiz hesaba bağlı bir fon hesabının olabileceği, bu fon hesabındaki paranın bozdurularak mevduat sahibine ödeme yapılmış olabileceği de yorumlanabildiğinden bu konunun Finansbank Işıkkent Şubesinden açıkça sorularak çekme veya fon alma durumunun açıklığa kavuşturulması, gerekli görüldüğünde bankacı bir bilirkişi marifetiyle 10.05.2005-13.05.2005 tarihleri arasındaki banka kayıtları incelenerek durum kesin olarak belirlendikten sonra kişisel mal savunması ile ilgili bu davalı delilinin tam olarak belirlenmesi, ondan sonra oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi doğru olmamıştır.

SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının yukarda açıklanan sebeplerle kabulüyle hükmün 6100 Sayılı HMK`nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK`nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK`nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istenmesi halinde temyiz edene iadesine 10.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.