Loading...
29.07.2022

Davalı İdarenin Haksız Çıktığı Veya Davacının Haklı Olduğu Sonucunu Çıkarmanın Mümkün Bulunmadığı

T.C. Danıştay 5. Daire 
E: 2013/ 4525 
K: 2015 / 4753 
T: 07.05.2015

İsteğin Özeti: Gaziantep 2. İdare Mahkemesince verilen 18.04.2013 günlü, E: 2012/1777; K: 2013/499 sayılı kararın, yargılama gideri ve vekâlet ücretine ilişkin kısmının; dilekçede yazılı nedenlerle, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Cevabın Özeti: Temyiz İsteminin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hâkimi: F. Betül Yıldız

Düşüncesi: Dava; tabip olarak görev yapan davacının, eş durumu mazereti nedeniyle atanma isteğinin reddine dair işlemin iptali istemiyle açılmış, dava devam ederken, polis olan eşinin atanmış olduğu şehre davacının da atamasının yapılması nedeniyle İdare Mahkemesince, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş ve davanın açılmasına yol açtığından dolayı yargılama gideri ve vekâlet ücreti davalı idareye yükletilmiştir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun "Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri" başlıklı 331’inci maddesinde; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği düzenlenmiştir.

Bu hüküm uyarınca, davanın taraflarından hangisinin yargılama giderini ödemekle yükümlü tutulacağına karar vermek için, dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla hukuka uygunluğunun denetlenmesi elzemdir.

Dava konusu edilen işlem tarihinde yürürlükte bulunan 08.06.2004 günlü, 25486 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliği’nin “Eş Durumu Nedeniyle Atama” başlıklı 20’inci maddesinin birinci fıkrasında, farklı görev yerlerinde çalışan eşlerin, Bakanlıktan aile birliğinin sağlanabilmesi için nakil talebinde bulunabilecekleri belirtilmiş, ikinci fıkrasında, personelin eş durumu nedeniyle nakil talebinde bulunabilmesi için; eşinin, 217 sayılı Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamına giren bir kurum veya kuruluşta memur kadrosunda çalıştığını belgelemesi gerektiği kurala bağlanmış, aynı maddenin altıncı fıkrasında ise, eşlerden birinin bir başka kurumda çalışıyor olması halinde, varsa o kurumla yapılan protokol hükümlerinin dönem beklenilmeden uygulanacağı hükmüne yer verilmiş, ancak, başka kurumda çalışan eşin, Bakanlık personelinden Genel Yönetmelik hükümleri çerçevesinde unvan, kadro ve görev bakımından üst olması veya zorunlu yer değiştirmeye tabi personel olması durumunda eş durumu atamasının değerlendirilerek yapılacağı, teşkilatın bulunmaması veya bir başka yerde istihdamı mümkün olmayan hallerde, Bakanlığın ilgili Kurumla koordinasyon sağlayarak eş durumu atama talebini değerlendireceği, bu hallerde de atama yapılamıyor ise 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 72’nci maddesi hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir.

Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacının, polis memuru olarak görev yapan eşinin Bursa iline atandığı ve zorunlu yer değiştirmeye tabi personel olması hususu göz önüne alındığında, davacının,eşinin çalıştığı Bursa iline naklen atanma isteğinin kabulü gerekirken, aksi yönde kurulan işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, davanın açıldığı tarihte davalı idarenin haksız olduğu ve bu sebeple yargılama giderlerini ödemekle yükümlü bulunduğu sonucuna ulaşılarak, İdare Mahkemesi kararının bu gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü: Dava; Kahramanmaraş İli, Pazarcık İlçesi, Toplum Sağlığı Merkezi`nde tabip olarak görev yapan davacının, polis memuru olan eşinin Bursa iline atanması üzerine, eş durumu nedeniyle Bursa iline atanma talebiyle yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin 08.11.2012 günlü, 24200 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Gaziantep 2. İdare Mahkemesince verilen kararla; davacı tarafından, eş durumu mazereti nedeniyle atanma talebinin reddine dair davalı idare işleminin iptali istenilmiş ise de; davacının 2013 Ocak Dönemi Kurum İçi Naklen Atama Kurası sonuçlarına göre 19.02.2013 tarih ve 43 sayılı kararname ile Bursa 14 No’lu Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu`na tabip olarak atandığı, bu sebeple davanın konusunun ortadan kalktığı gerekçesiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davanın açılmasına yol açtığından dolayı yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmiştir

Davalı İdare, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğunu ve davanın açılmasına sebebiyet verilmediğini öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden bozulmasını istemektedir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31’inci maddesi, yargılama giderleri konusunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa atıf yapılmış; 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 447. maddesinin 2. fıkrasında, "Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18.06.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır." hükmü getirilmiştir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323’üncü maddesinde yargılama giderleri arasında, celse, karar ve ilam harçlarına, dava nedeniyle yapılan tebliğ ve posta giderlerine ve vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretine yer verilmiş; 326. maddesinin 1. fıkrasında, Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği hükme bağlanmıştır.

İdare Mahkemesince, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolunda hüküm kurulmuş ve davalı idarenin, davanın açılmasına yol açtığı gerekçesiyle yargılama gideri ve vekalet ücretini davacıya ödemesi gerektiğine karar verilmiş ise de; Mahkemece "karar verilmesine yer olmadığı" yolunda verilen karar, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu tespitini içeren bir karar türü olmadığı gibi, davanın taraflarından her hangi birinin haklılığı ya da haksızlığını ortaya koyacak nitelikte bir karar da değildir.

Bu itibarla, yargılama sonucunda davalı idarenin haksız çıktığı veya davacının haklı olduğu sonucunu çıkarmak mümkün bulunmadığından, yargılama gideri ve vekalet ücretinin idareye yüklenmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, Gaziantep 2. İdare Mahkemesince verilen 18.04.2013 günlü, E:2012/1777; K:2013/499 sayılı kararın yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin kısmının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/c fıkrası uyarınca bozulmasına; aynı maddenin 3622 sayılı Kanun`la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 07.05.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


KARŞI OY

X- 2577 sayılı Yasa’nın 31. maddesinin atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu`nun 323. maddesinde, vekalet ücreti yargılama giderleri kapsamında sayılmış olup 331. maddesinde ise, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir edeceği öngörülmüştür.

Temyizen incelenmekte olan davada, Mahkeme, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar vermiş olup, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davanın açılmasına yol açtığından davalı İdareden alınarak davacıya verilmesine hükmetmiştir.

Davada, Mahkeme`nin dava konusu işlemin hukuka uygunluk denetimi yapmaksızın davalı İdarenin dava açılmasına neden olduğu gerekçesine itibar edilmesine olanak bulunmamaktadır.

Bu durum karşısında, yukarıda yer verilen düzenlemelere göre, tarafların davanın açıldığı tarihteki haklılık durumu ortaya konulmaksızın yargılama giderleri bakımından hükmü kuran Mahkeme kararında isabet bulunmadığından, bozulması gerektiği oyu ile çoğunluk kararına gerekçesi yönünden karşıyım.

KARŞI OY

XX- İdare Mahkemesi kararının yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin kısmının, hukuk ve usule uygun olduğu, bu sebeple onanması gerektiği görüşüyle bozma kararına katılmıyorum.