ÖZET : Ciro ve teslim sonucunda, bonodan doğan bütün haklar devredilene geçer.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından temyiz olunması üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 2.5.1980 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Borçlu şirket süresinde merciie diğer sebeplerle birlikte aynı senede istinaden alacaklı tarafından iki ayrı takip yapıldığını ve bu ikinci takibin iptali gerektiğinden bahisle itiraz ve şikayette bulunmuştur. Merciice bu şikayet sebebi, sened takip yapan alacaklı yedinde olduğundan bahisle reddedilmiştir. İncelenen dosya münderecatına göre alacaklı kendisinin lehdar olduğunu ve senedin ciro edildiğini ve ciro sureti ile hamil durumuna gelen kişinin takip yaptığını o takibin atiye bırakıldığını şimdi protokol gereğince bu senetten bakiye alacak için takip yaptıklarını beyan etmiştir. Merciice, itiraz hakkında karar duruşma yapılmadan ittihaz edilmiştir. Kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığına ve buna karşı itiraz edildiğine göre, İİK.`nun 169/a maddesi gereğince duruşma yapılmadan karar verilmesi usule aykırıdır. Diğer yönden TTK.`nun 690. maddesi yolu ile uygulanması gerekli bu yasanın 593 ve onu izleyen maddelerine ve özellikle 596. madde hükmüne göre ciro ve teslim neticesinde bonodan doğan bütün haklar devredilmiş olacağından bu hak ciro sureti ile hamil duruma gelen ( H.E. )`e geçmiş ve ( H.E. ) bu bonoya istinaden 11.1.1980 tarihinde borçlu Ltd. Şirket aleyhine takip yapmıştır. Lehtar Koll. Şirket 19.3.1980 tarihinde bu senedi hamilden aldığından bahisle takip yapmıştır. Bu durumda, hamilin iktisap ettiği hal icra takibi ile borçludan istendiğine göre icra takibinden sonra senedin lehdara verilmesi hak sahibini değiştirir nitelikte bir hukuki sonuç doğurmaz. Ancak, hamilin o icra takibinde hakkını lehtar şirkete BK.`nun hükümlerine göre temlik etmesi halinde o dosyada şirket alacaklı durumu iktisap edip hamilin yerine geçerek takibi yürütebilir. Bu nedenlerle borçlunun takibin iptaline ilişkin talebinin kabulü gerekirken reddedilmesi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden mercii kararının İİK. 366 ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 22.5.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Baytok Hukuk Bürosu olarak web sitemizi geliştirmek, kullanışlı, etkili ve güvenli hale getirmek amacıyla çerezler (cookie) kullanıyoruz. Sitemizde gezinmeye devam etmeniz halinde cihazınızdaki çerezlere erişebileceğimizi de kabul ediyorsunuz. Ayrıntılı bilgiye ve çerezleri engelleme yöntemlerine Çerez Politikası’dan ulaşabilirsiniz.
Kabul et ve Kapat