ÖZET : Kasten öldürme ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarında sanık hakkında düzenlenen raporlar arasında çelişki bulunduğu, arasında sanığın cezai ehliyetine ilişkin Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesi ile Devlet Hastanesi raporları arasındaki çelişkinin giderilebilmesi amacıyla, sanığın dava dosyası ve tüm tedavi evrakı ile birlikte Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu`na sevk edilerek, Adli Tıp Genel Kurulunda muayenesi yapıldıktan sonra suçu işlediği sırada ve şimdiki hali itibariyle akli durumu ve ceza ehliyeti ile ilgili olarak rapor aldırılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekir.
DAVA : Gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Z. Ç.`nun "kasten öldürme" ve "6136 sayılı Kanuna muhalefet" suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, savunmaları inandırıcı gerekçelere reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde verilen hükümlerde bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanığın yargılamaya konu suçlar nedeniyle, Muğla Devlet Hastanesinin 24.08.2009 tarihli, sanığa kronik psikoz teşhisi konulup müşahede altına alınmasının uygun olduğuna dair raporu; Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinin, sanığın 12.04.2010-20.04.2010 tarihleri arasında müşahede altına alınması sonucu düzenlenen 20.04.2010 tarih ve 7962 sayılı, psikotik bozukluk tanısıyla üzerine atılı suçlar bakımından TCK`nun 32/1 maddesi kapsamında ceza sorumluluğunun bulunmadığına yönelik raporu; Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesinin, sanığın muayene ve müşahedesi sonucu düzenlenen 25.12.2011 gün ve 174 sayılı, sanıkta ceza ehliyetini etkileyecek veya ortadan kaldıracak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı veya akıl zayıflığı tespit edilmediğine, suç tarihinde, suçunu takip eden günlerde de herhangi bir akli arıza içinde olduğuna delalet edecek tıbbi bulgu ve belgeye rastlanılmadığına ve ceza ehliyetinin tam olduğuna ilişkin raporu; Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu`nun 12.04.2011 gün ve 1217 sayılı, sanığın yapılan muayeneleri sonucunda cezai sorumluluğunu müessir ve kişide şuur ve hareket serbestisini ortadan kaldıracak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı veya zeka geriliği saptanmadığı, adli dosya tetkikinde sanığın mezkur suçları işlediği sırada fiillerinin hukuki anlam ve sonuçlarını idrak etme ve bu fiillerle ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini ortadan kaldıracak boyutta bir akli arızanın içinde olduğuna delalet edecek herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmadığı ve cezai sorumluluğunun tam olduğuna dair raporu bir arada değerlendirildiğinde; sanık hakkında düzenlenen raporlar arasında çelişki bulunduğu, raporlar arasındaki çelişkinin giderilebilmesi amacıyla, sanığın dava dosyası ve tüm tedavi evrakı ile birlikte Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu`na sevk edilerek, Adli Tıp Genel Kurulunda muayenesi yapıldıktan sonra suçu işlediği sırada ve şimdiki hali itibariyle akli durumu ve ceza ehliyeti ile ilgili olarak TCK.nun 32/1-2. maddesi kapsamında rapor aldırılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde eksik inceleme sonucu hüküm kurulması,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu sebeple yerinde görüldüğünden, kısmen re`sen de temyize tabi hükümlerin, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 30.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Baytok Hukuk Bürosu olarak web sitemizi geliştirmek, kullanışlı, etkili ve güvenli hale getirmek amacıyla çerezler (cookie) kullanıyoruz. Sitemizde gezinmeye devam etmeniz halinde cihazınızdaki çerezlere erişebileceğimizi de kabul ediyorsunuz. Ayrıntılı bilgiye ve çerezleri engelleme yöntemlerine Çerez Politikası’dan ulaşabilirsiniz.
Kabul et ve Kapat