DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 17/06/2016 tarih, 2016/14613 E. - 2016/17239 K. sayılı Daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Borçlunun satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayeti ile birlikte diğer fesih nedenlerini de ileri sürerek ihalenin feshini istediği, mahkemece şikayetin reddine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Sair temyiz itirazları yerinde değilse de;
Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesine göre ``Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79. maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir.`` denilmiştir. Bu yönetmeliğe göre 7201 Sayılı Tebligat Kanunu`nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur. Yani; tebligatı çıkaran merci tarafından adres kayıt sitemine dair olarak şerh verilmeden dağıtıcı tarafından 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamaz.
Somut olayda; borçlu adına çıkartılan satış ilanının, tebliğ memuru tarafından 29.06.2015 tarihinde; `` Adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, tebliğ imkansızlığı sebebiyle TK`nun 21/2. maddesi gereğince ... . muhtarı ...`a tebliğ edilmiş, 2 numaralı haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılarak en yakın komşusu, kapıcısı veya yöneticisi haber verildi” şerhiyle tebliğ edildiği, tebliğ mazbatası üzerinde “mernis adresi” ibaresinin olduğu ancak tebliği çıkaran merci tarafından, bu adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna ve tebligatın TK`nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiğine dair bir şerhin verilmediği anlaşılmıştır.
Bu durumda, tebligatın, TK.`nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği`nin 30. maddesine göre yapılması gerekirken, tebliğ memurunun, kendiliğinden TK.`nun 21/2. maddesine göre tebligat yapması kanuna aykırı olup, yapılan tebligat usulsüzdür.
İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir.
O halde mahkemece, şikayetin kabulüyle ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK`nun 366 ve HUMK`nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Baytok Hukuk Bürosu olarak web sitemizi geliştirmek, kullanışlı, etkili ve güvenli hale getirmek amacıyla çerezler (cookie) kullanıyoruz. Sitemizde gezinmeye devam etmeniz halinde cihazınızdaki çerezlere erişebileceğimizi de kabul ediyorsunuz. Ayrıntılı bilgiye ve çerezleri engelleme yöntemlerine Çerez Politikası’dan ulaşabilirsiniz.
Kabul et ve Kapat