Loading...
04.07.2022

Alacak Kira Sözleşmesinden Kaynaklı Ve Likit İse Mahkemece İcra İnkar Tazminatına Hükmedilmesi Gerekir

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 
E: 2017 / 328 
K: 2017 / 695 
T: 19.07.2017


ÖZET: Davacı tarafından sunulan faturalarda bizzat davalı şirket temsilcisinin elden teslim aldığına dair imzası bulunmakta olup bu faturalara ilişkin ödeme yapılmıştır ve fatura içeriğinin kabul edilmediğine dair bir delil sunulmamıştır. Belirtilen nedenlerle davalının istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak mahkemece alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de alacak kira sözleşmesinden kaynaklı ve likit olup davacı yararına icra inkar tazminatı verilmesi gerektiğinden davacının istinaf isteminin kabulüne karar verilmiştir.

(2004 S. K. m. 67) (6100 S. K. m. 4)

 Denizli 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/1168 Esas-2016/1238 Karar sayılı dosyası üzerinden yapılan istinaf başvurusu üzerine Dairemize gönderilen dosya incelendi;

 GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

 DAVA: Davacı vekili dilekçesinde, davacı ile davalı firma arasında vinç ve iş makinesi kiralamaya yönelik iki adet sözleşme imzalandığını, 18.05.2012 tarihli Vinç ve İş Makinesi Kiralama Sözleşmesi ile davacı adına kayıtlı bulunan 2007 model Ford Cargo marka 20 07 052 plakalı 60 tonluk çift kırma 44 metre Hiap vinç ve 03.07.2012 tarihli Vinç ve İş Makinesi Kiralama Sözleşmesi ile yine davacıya ait 2006 model Kardelen marka .. .. … plakalı kamyon üzeri vinç 20 tonluk çift kırma 27 metrelik katlanır bomlu kasalı sepetli vinçlerin davalıya kiraya verildiğini, davalı şirketçe bahse konu olan sözleşmeler ile kiraladığı vinçlerin aylık kira bedellerinin bir kısmını iş teslim tutanakları doğrultusunda davacıya ödendiğini davalı şirketin bu ödemeler dışında davacıya herhangi bir ödeme yapmadığını, bunun üzerine davacı tarafından 18.05.2012 tarihli ve 03.07.2012 tarihli sözleşmelere binaen iş teslim tutanaklarında belirtilen çalışmaya karşılık gelen alacağı ve 050901 no`lu faturadaki bakiye alacağı için Denizli 3. İcra Müdürlüğü, 2013/4595 E. sayılı dosyası ile 17.07.2013 tarihinde borçlu davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını ödeme emrinin 19.07.2013 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, borçlu davalı şirket 24.07.2013 tarihinde; takibe, takip dayanağı belgelere, borca, faize ve tüm fer`ilerine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptaline, % 20 tazminata karar verilmesi isteminde bulunmuştur.

 SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalı ile davacı arasında vinç kiralama işinin gerçekleştiğini ve kiralama işlemi bittikten sonra hesap görüldüğünü, davacıya davalı tarafından ödemesi yapıldığını, davalı ile davacı arasında hiçbir zaman iddia edilen sözleşmelerin imzalanmadığını ve sözlü olarak dahi böyle bir akit kurulmadığını, zaten davaya esas teşkil ettirilen sözleşmelerde imzası bulunan kişinin hiçbir şekilde şirket lehine ya da aleyhine imza yetkisi bulunmadığını şirketi temsile ve imzaya yetkisi olmayan çalışanın imzaladığı öne sürülen sözleşme nedeniyle davalı şirketin borçlandırılmasının söz konusu olamayacağını, ayrıca iş bu sözleşmeye imza atan işçinin davalı firmadan çıkartıldığını, takip dayanağı yapılan ve davaya konu yapılan sözleşmenin davacı ile aralarında davalı aleyhine her zaman düzenlenebilecek evraklardan olduğunu, ayrıca davacı firma yetkililerinin kiralama işi bittikten sonra şirket müdürü ile görüştüğünü ve kiralama bedelini ilettiklerini arkasından fatura kesildiğini ve bu tutarın davalı tarafından banka hesabına yatırıldığını, faturanın sonradan gönderildiğini ancak dava dilekçesinde iddia edildiği üzere taraflar arasında önce para ödenecek sonra fatura kesilecek diye ne bir protokol nede aralarında bir teamül oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

 İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece "Dava dilekçesi, Denizli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/498 esas 2014/190 karar sayılı ilamı, Denizli 3. İcra Müdürlüğünün 2013/4591 Esas sayılı dosyası, davacı ve davalı tanıkları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında vinç kiralama sözleşmeleri gereğince 2 adet vinç kiralandırıldığı ve çalıştırıldığı, hususunun gerek sözleşmelerin kapsamı ve gerekse tanık beyanları ile davacı tarafın ticari defterlerinden anlaşılmış olup, yapılan işlerin 48.155,80 TL Tik kısmının fatura edildiği geri kalan çalışma süreleri ile fazla mesai bedelinin bilirkişi raporu ile 124.479,66 TL olarak tespit edildiği, yapılan hesaplamaya göre fatura edilmeyen hak ediş tutarının 76.323,86 TL. fatura edilen kısımdan ise 651,00 TL bakiye alacak olduğunun belirlendiği, Denizli 3. İcra Müdürlüğünün 2013/4595 takip sayılı dosyasında ise 75.683,05 TL ve 643,40 TL olmak üzere toplam 76.326,45 TL üzerinden takip yapıldığı, yapılan takip miktarının bilirkişi raporundan daha az olduğu anlaşılmış olmakla davanın kabulü ile icra dosyasında yapılan itirazın iptaline, ancak alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir.

 DELİLLER: İcra dosyası, kira sözleşmesi, ödemeler.

 İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, davalı şirket ve davacı arasında sözlü olarak yapılan anlaşma ile davalı müvekkilinin taşeron olarak aldığı işte vinci ile müvekkilinin işine destek olduğunu, buna ilişkin olarak davacı yan şantiye alanında kendi operatörünü kullanmak suretiyle müvekkil şirketin montaj işlemine destek olduğunu müvekkili şirket ile davacı yan arasındaki sözlü anlaşma kesinlikle kira sözleşmesi olmadığını sözlü anlaşma uyarınca keşide edilen faturaların bedellerinin ise eksiksiz olarak davacıya ödendiğini, davacının kira sözleşmesini yaptığı kişinin şirketi temsil yetkisi bulunmadığını, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, davada tanık dinlenilemeyeceğini, taraflar arasında bir akdi ilişki bulunduğunu ancak bunun ne kira ilişkisi olduğunu ne de yazılı yapıldığını, sözleşme ve iş teslim tutanaklarının her zaman düzenlenebileceğini, davacı tarafından düzenlenen faturaların iş teslim sonra olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili icra inkar tazminatı verilmesi gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

 

DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davalının itirazının iptaline, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili ile davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna getirilmiştir.

 

Davacı vekili 17.07.2013 tarihinde başlattığı icra takibi ile 03.07.2012 ve 18.05.2012 tarihli kira sözleşmelerine dayanarak toplam 76.683,05 TL kira bedelinin tahsili isteminde bulunmuş ödeme emri davalı kiracıya 19.07.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı kiracı süresinde yaptığı itirazında davacıya ödeme emrinde belirtilen adda ya da başka adlarda borcu bulunmadığım, taraflar arasındaki ilişkiye dayalı tüm borçların ödendiğini belirterek itiraz ettiğini bildirmiştir. Davada ki iddia kira ilişkisine dayalı takibe ilişkin itirazın iptali davası olduğundan HMK`nun 4. maddesi gereği davalı vekilinin görev hususuna ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.

 

Davacı 18.05.2012 ve 03.07.2012 tarihli kira sözleşmelerine dayanarak davalı hakkında takip başlatmış, kira sözleşmelerinin davacı ile davalı çalışanı Muhlis E. Ü. arasında yapıldığı görülmüştür. Kural olarak yetkisi olmaksızın veya yetki sınırlarını aşarak başkası adına hukuki işlem yapan kişinin yaptığı akde, yetkisiz temsil olunan tarafından icazet verilmesi halinde bu akit temsil olunanı ilzam eder. Temsil olunan akde örtülü veya açık bir şekilde icazet vermişse akit ile bağlı olmadığını öne sürmesi dürüst davranma ilkesine aykırı düşer. Davalı vekili cevap dilekçesinde taraflar arasında vinç kiralama işinin gerçekleştiğini ve hesap görüldüğünü bildirmiş, yine davacı firma yetkililerinin kiralama işi bittikten sonra şirket müdürü ile görüştüğünü ve kiralama bedelini ilettiklerini arkasından fatura kesildiğini ve bu tutarın davalı tarafından banka hesabına yatırıldığını, faturanın sonradan gönderildiğini beyan etmiş, istinaf dilekçesinde ise taraflar arasında bir akdi ilişki bulunduğunu ancak bunun ne kira ilişkisi olduğunu ne de yazılı yapıldığını bildirmiş ise de davalı tarafından da beyan edildiği üzere 31.12.2012 tarihli 50803 nolu, 18.502,40 TL bedelli, 25.07.2012 tarihli, 18.502,40 TL bedelli, 19.02.2013 tarihli 11.151 TL bedelli faturalar davalıya tebliğ edilmiş, davalı banka vasıtasıyla 25.07.2012 tarihinde 18.502,40 TL, 31.12.2012 tarihinde 15.000 TL, 14.01.2013 tarihinde 10.000 TL ve 19.02.2013 tarihinde 4.000 TL yatırmış, davalı tarafından kira ilişkisi bulunmadığı beyan edilmiş ise de davalının yatırdığı 4.000 TL lik ödeme dekontunda makine kirası ödemesi olduğu açıkça görülmektedir. Ayrıca dosya içerisinde bulunan 31.12.2012 tarihli faturada 18.05.2012 tarihli kira sözleşmesi gereği iş teslim tutanaklarına göre kira bedeli istendiği, 19.02.2013 tarihli faturada 03.07.2012 tarihli kira sözleşmesi ve iş teslim tutanaklarına göre kira bedeli istendiği, faturalarda numarası yazılı iş teslim tutanaklarının da davalı çalışanı Muhlis E. Ü. tarafından imzalandığı görüldüğünden davalının kira sözleşmesine onay verdiğinin kabulü gerekir. Ayrıca az yukarıda belirtildiği üzere davalı taraflar arasındaki ilişkinin kira ilişkisi olmadığını belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuş ise de belirtildiği gibi makine kirası adı altında ödeme yaptığı gibi kira sözleşmesi sona erdiyse ne şekilde sona erdiği, feshedilip feshedilmediği, başkaca bir ilişki var ise bunun şartları konusunda bir açıklama da bulunmamıştır. Yine yukarıda belirtildiği üzere davalı ödemeden sonra fatura kesildiğini ve gönderildiği beyan etmiş ancak davalı tarafından dosya içerisine bir fatura sunulmadığı gibi davacının sunduğu faturalarda da açıkça sözleşme tarihleri belirtilmiş olup bunlara itiraz edildiğine, çalışan tarafından imzalanan sözleşmeyi kabul etmediklerine veya sonlandırdıklarına ilişkin bir delil sunulmamıştır. Davacı tarafından sunulan faturalarda bizzat davalı şirket temsilcisinin elden teslim aldığına dair imzası bulunmakta olup bu faturalara ilişkin ödeme yapılmıştır ve fatura içeriğinin kabul edilmediğine dair bir delil sunulmamıştır. Belirtilen nedenlerle davalının istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak mahkemece alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de alacak kira sözleşmesinden kaynaklı ve likit olup davacı yararına icra inkar tazminatı verilmesi gerektiğinden davacının istinaf isteminin kabulüne karar verilmiştir.

 HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

 Davalı vekilinin Denizli 1. Sulh Hukuk Mahkemesi`nin 2014/1168 esas, 2016/1238 karar sayılı, 29.09.2016 tarihli kararının kaldırılmasına ilişkin yaptığı başvurunun ESASTAN REDDİNE,

 Davacının istinaf isteminin kabulü ile hükmün 2. bendinin kaldırılmasına, yerine asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine bendinin eklenmesine,

 İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

 Davalıdan peşin alman 1.304,00 TL istinaf harcının mahsubu ile bakiye 3.909,85 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,

 Davacının yatırdığı istinaf peşin harcının isteği halinde davacıya iadesine, Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,

 Davacının yaptığı 85,70 TL başvurma harcı ile 11 TL pul masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine artan avansın davacıya iadesine,

 HMK`nın 353/1-b/1 maddesi gereği duruşmasız yine HMK 362/1-b maddesi gereği kesin olarak oybirliği ile karar verildi.