ÖZET : Uyuşturucu madde ticareti suçundan kendisi hakkında yapılacak soruşturma ve kovuşturmayı engellemek için gerçekte var olan başka bir kişinin kimlik bilgilerini soruşturma makamlarına bildiren sanığın eyleminin bir bütün halinde başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunu oluşturacağı ayrıca resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan mahkum edilemeyeceği gözetilmelidir.
DAVA : Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Gerekçeli karar başlığında suç adının "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" yerine "iftira" olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiştir.
Uyuşturucu madde ticareti suçundan kendisi hakkında yapılacak soruşturma ve kovuşturmayı engellemek için gerçekte var olan Serdar`ın kimlik bilgilerini soruşturma makamlarına bildiren sanığın eyleminin bir bütün halinde 5237 sayılı TCK`nın 268/1. maddesi yollamasıyla 267/1. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunu oluşturacağı ve anılan suçtan cezalandırılması ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden ayrıca resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan da hüküm kurulması,
SONUÇ : Kanunu aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı ( BOZULMASINA ), 24.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Baytok Hukuk Bürosu olarak web sitemizi geliştirmek, kullanışlı, etkili ve güvenli hale getirmek amacıyla çerezler (cookie) kullanıyoruz. Sitemizde gezinmeye devam etmeniz halinde cihazınızdaki çerezlere erişebileceğimizi de kabul ediyorsunuz. Ayrıntılı bilgiye ve çerezleri engelleme yöntemlerine Çerez Politikası’dan ulaşabilirsiniz.
Kabul et ve Kapat