Loading...
09.08.2022

Çek Davası

T.C. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 
Esas: 2016/ 876 
Karar: 2017 / 10282 
Karar Tarihi: 15.06.2017

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Davacı vekili; davacının 10.000 TL ve davalının da 12.000 TL bedelli çeklerle aynı kişilerden alacaklı olduklarını, davacı ve davalı çeklerin beraber icraya konulması için anlaştıklarını, buna ilişkin Avukat .. da bulunduğu görüşme tutanağı tanzim edildiğinı, bu anlaşmaya göre her iki çek için takip başlatılacaığını, takibin davalı adına yapılacağını ve 10.000 TL çek bedelinin davalı tarafından davacıya ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak takip sonucunda davalının davacıya ait çek bedelini de aralarındaki anlaşmaya aykırı olarak tahsil ettiğini belirterek, 10.000 TL’nin 11/11/2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili; davalının davacıya borcu olmadığını, takipten sonra imzalatılan görüşme tutanağında belirtilenlerin davacının alacağı ile bir ilgisi olmadığını, çeklerin beraber takibine ilişkin bilgisi ve muvaffakatı olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dosya içerisinde bulunan " Ödeme Belgesi ve Kısmi İbra ve Avukatla Kanunu Gereği Görüşme Tutanağıdır" başlıklı ve 20.06.2013 tarihli belge içeriğinde Çarşamba İcra Müdürlüğünün 2013/464 Esas sayılı dosyasında 25.12.2012 tarihli 12.000 TL çek ve yine 11.11.2012 tarihli 10.000 TL meblağlı çekler ile ilgili olarak yapılmış olan icra takibinde çeklerden 12.000 TL tutarında olan çek alacaklı ...`a ait olup, diğer çek ise ...`e ait olup, kendi aralarında yaptıkları anlaşma nedeniyle öncelikle yapılacak tahsilatlardan 12.000 TL çek ile ilgili olarak ...`a ödeme yapılacak olup, ...`ın alacağı sona erdikten sonra ...`e ödeme yapılacağı kararlştırılmış, tutanak davacı, davalı ve Ayşe Ayan tarafından imzalanmıştır.

O halde, yukarıda belirtilen ve imzaları inkar edilmeyen belgenin HMK 200. madde kapsamında yazılı delil niteliğinde olduğu gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK`nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.