Loading...
22.06.2022

Ödemenin Borcu Sona Erdiren Hususlardan Olduğu Gerekçesiyle Davanın Konusuz Kalması

T.C. Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 
E: 2017/ 4212 
K: 2017 / 7461 
T: 31.10.2017

Dava, ödeme emri iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi

Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. 

“Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince de, sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı).

Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir.

Mahkemece uyulan bozma ilamında “… söz konusu ödemenin borcu sona erdiren hususlardan olduğu ile tamamının ödenmesi durumunda ortada varlığından sözedilebilecek herhangi bir borcun bulunmadığı hususu açık olacağından, mahkemece, borcun ödenip ödenmediği hususu araştırılıp, ödendiğinin tespit edilmesi durumunda davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi, borcun tamamının ödenmediğinin anlaşılması durumunda ise, şimdiki gibi karar verilmesi gerekmektedir.” hususları belirtilmiş, bozma sonrası, dava dışı şirket tarafından borcun yapılandırıldığı ve ilk taksidinin ödendiği ile yapılandırmanın devam ettiği anlaşılmakla, artık mahkemece ortada varlığından söz edilecek bir borç kalmadığı gözetilmek suretiyle, dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 

O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 31.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.