Loading...
10.08.2022

Davacı Tarafından Daha Önce İleri Sürülmeyen Tanık Beyanlarında Geçen Vakıalara Dayanılamayacağı Ve Kusur Belirlemesinde Esas Alınamayacağı

T.C. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 
Esas: 2015/ 19816 
Karar: 2016 / 13069 
Karar Tarihi: 26.09.2016


ÖZET: Davacı erkek tarafından daha önce ileri sürülmeyen tanık beyanlarında geçen vakıalara dayanılamaz ve kusur belirlemesinde esas alınamaz. Gerçekleşen bu durum karşısında kadının ispatlanan bir kusuru bulunmamaktadır. Hal böyle iken davanın reddi yerine hatalı kusur belirlemesine dayalı olarak kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
(6100 S. K. m. 119) (4721 S. K. m. 166)

Dava ve Karar: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Hükmü temyiz eden davalı kadın adli yardım talebinde bulunmuştur. Davalının temyiz harç ve giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığı, dosyada mevcut mali durumla ilgili araştırma tutanağından da anlaşılmakla adli yardım talebinin “temyiz harç ve giderlerinden geçici olarak muafiyete" münhasır olmak üzere kabulüne karar verilip, temyiz itirazlarının incelenmesi gerekmiştir.

Temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu`nun yürürlüğe girmesinden sonra açılmıştır. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 119/1-e bendine göre dava dilekçesinde iddianın dayanağı olan bütün vakıaların açık özetlerinin gösterilmesi gerekir. Davacı erkek dava dilekçesinde davalı kadının birlik görevlerini yerine getirmediği, müşterek çocuk altı aylıkken evi terkederek gittiği ve çocuğunu arayıp sormadığı, davalının ailesinin evlilik birliğine müdahale ettiği vakıalarına dayanmamış, tahkikat aşamasında dinlenen tanıklar bu yönde beyanda bulunmuşlardır. Davacı erkek tarafından daha önce ileri sürülmeyen tanık beyanlarında geçen bu vakıalara dayanılamaz ve kusur belirlemesinde esas alınamaz. Gerçekleşen bu durum karşısında kadının ispatlanan bir kusuru bulunmamaktadır. Hal böyle iken davanın reddi yerine hatalı kusur belirlemesine dayalı olarak yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.