ÖZET : Aynı öldürmeye teşebbüs ve kasten yaralama eylemlerinin failleri olarak yargılanan sanıklardan birisinin savunulmasının diğer sanık yönünden savunmada zaafıyet yarattığı durumlarda sanıklar arasında menfaat uyuşmazlığı bulunduğunun kabulü gerektiğinden; aralarında akrabalık ilişkisi bulunan sanıklar arasında menfaat çatışması bulunduğu anlaşıldığından, sanıkların savunmalarının ayrı ayrı müdafıler yerine aynı müdafii tarafından yapılması hatalıdır.
Sanıklar hakkında açılan kamu davasında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının bu suçların zarar göreni olduğu, bu sıfatının gereği olarak kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve öteki haklarını kullanabilmesi için duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği halde, usulen dava ve duruşmalar bildirilmeden, davaya katılma ve CMUK`nun mağdur ve katılanlar için öngördüğü haklardan yararlanma olanağı sağlanmadan yargılamaya devam edilerek yazılı biçimde hüküm kurulması kanun aykırıdır.
DAVA : Dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : 1- ) a ) Sanık hakkında çocuk yaştaki mağduru kasten öldürmeye teşebbüs suçundan açılan dava hakkında karar verilmemiş ise de karar verilmesi mümkün görülmüştür.
b- ) Mağdurun adının karar başlığında gösterilmemesi mahallinde tamamlanması mümkün eksiklik olarak değerlendirilmiştir.
2- ) Temyiz dilekçelerinin kapsamına göre sanık hakkında mağdurları öldürmeye teşebbüs, diğer mağduru kasten yaralama. 6136 Sayılı Yasaya aykırılık, diğer sanık hakkında mağduru öldürmeye teşebbüs, mağduru kasten yaralama, 6136 Sayılı Yasaya aykırılık, diğer sanık hakkında mağduru öldürmeye teşebbüs, mağduru kasten yaralama, 6136 Sayılı Yasaya aykırılık, bir diğer sanık hakkında mağduru tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ile diğer tüm sanıklar hakkında mağduru öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan beraat hükümleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede;
1- ) Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 20.10.2009 gün ve 2009/1-85/242 Sayılı Kararında açıklandığı üzere; aynı öldürmeye teşebbüs ve kasten yaralama eylemlerinin failleri olarak yargılanan sanıklardan birisinin savunulmasının diğer sanık yönünden savunmada zaafıyet yarattığı durumlarda sanıklar arasında menfaat uyuşmazlığı bulunduğunun kabulü gerektiğinden; aralarında akrabalık ilişkisi bulunan sanıklar arasında menfaat çatışması bulunduğu anlaşıldığından, sanıkların savunmalarının ayrı ayrı müdafıler yerine aynı müdafii tarafından yapılması suretiyle 1136 Sayılı Avukatlık Kanununun 38/1. ve 5271 Sayılı CMK.nun 152. maddelerine aykırı davranılması,
2- ) Sanıklar hakkında çocuk yaştaki mağduru öldürmeye teşebbüs, sanık hakkında çocuk yaştaki mağduru öldürmeye teşebbüs ve eşini tehdit suçlarından açılan kamu davasında 6284 Sayılı Kanun`un 2/1-d ve 20/2 maddeleri uyarınca Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının bu suçların zarar göreni olduğu, bu sıfatının gereği olarak CMK`nun 233 ve 234. maddeleri gereğince kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve öteki haklarını kullanabilmesi için duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği halde, usulen dava ve duruşmalar bildirilmeden, davaya katılma ve CMUK`nun mağdur ve katılanlar için öngördüğü haklardan yararlanma olanağı sağlanmadan yargılamaya devam edilerek yazılı biçimde hüküm kurulması,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar müdafıinin, katılanlar vekilinin, Cumhuriyet savcısının ve suçtan zarar gören Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin CMUK`nun 321. madde uyarınca diğer yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 19.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Baytok Hukuk Bürosu olarak web sitemizi geliştirmek, kullanışlı, etkili ve güvenli hale getirmek amacıyla çerezler (cookie) kullanıyoruz. Sitemizde gezinmeye devam etmeniz halinde cihazınızdaki çerezlere erişebileceğimizi de kabul ediyorsunuz. Ayrıntılı bilgiye ve çerezleri engelleme yöntemlerine Çerez Politikası’dan ulaşabilirsiniz.
Kabul et ve Kapat