29.07.2022
İtirazın İptali
T.C. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi
E. 2011/5667
K. 2012/12193
T. 10.7.2012
ÖZET : Dava taşıma sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. Yükleme yapılmamış ise de bunun taşıtan tarafından yükleme yerinin değiştirilmesinden kaynaklandığı ve bu durumda davacı tarafının kusuru bulunmaksızın gönderenin arzusu ile seferin durdurulduğunun kabulü ile TTK`nun 778/1. maddesine göre değerlendirme yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada İstanbul 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/03/2010 tarih ve 2008/1454-2010/302 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait emtianın taşınması hususunda anlaştıklarını ancak davalı tarafından yüklemenin iptal edilmesi üzerine müvekkilinin zarara uğradığını, bunun üzerine müvekkilince pişmanlık navlunu olarak 1.150 Euro tutarındaki 11.09.2007 tarihli fatura düzenlenerek davalıya gönderildiğini, davalının söz konusu faturayı kabul etmemesi üzerine müvekkilince icra takibine başlandığını, icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek davalının itirazının iptali ile inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin taşıma sözleşmesini iptal etmeyip sadece yükleme adresini değiştirdiğini, adres değişikliğinin davacının araçları ilk yükleme adresine ulaşmadan bildirildiği halde araçların güzergahının davacı tarafından değiştirilmediğini, adres değişikliği ile mesafenin uzamadığını, davacının iyi niyetli olmadığını, davacının sözleşmedeki adrese gittikten sonra değiştirilen adrese gitmek yerine sözleşmeyi iptal edip takip konusu faturayı düzenlediğini ve sözleşmeye göre taşımada kullanılan sadece bir aracın bulunduğunu, yurt dışı taşımalarda KDV alınamayacağı halde takibe konu faturada KDV`nin de bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm kanıtlara göre, pişmanlık navlunu istenebilmesi için taşımanın gönderenin istemiyle kesilmiş olması gerektiği, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca, taşıma sözleşmesinin tamamlanması için araçların yüklemeye girmiş olmasının gerektiği, araçlara yükleme yapılmadığı için sözleşmeden dönme veya seferlerin durması söz konusu olmayacağından, davacının pişmanlık navlunu talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava taşıma sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak dosya kapsamından her nekadar yükleme yapılmamış ise de bunun taşıtan tarafından yükleme yerinin değiştirilmesinden kaynaklandığı ve bu durumda davacı tarafının kusuru bulunmaksızın gönderenin arzusu ile seferin durdurulduğunun kabulü ile TTK`nun 778/1. maddesine göre değerlendirme yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.