Loading...
05.05.2022

Haciz Konulan Bağımsız Bölüm İle Şirket Hisselerinin Değerlerinin Borca Yetip Yetmeyeceği

T.C. Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 
Esas: 2013 / 4049 
Karar: 2014 / 11950 
Karar Tarihi: 18.09.2014
 
ÖZET: Mahkemece borçlu davalıya ait olan ve icra takip dosyasında haciz konulan bağımsız bölüm ile şirket hisselerinin değerlerinin davacı alacaklının borcunu karşılayıp karşılamadığının saptanması, belirlenen değerlerin borcu karşılaması halinde borçlu davalının aciz hali bulunmadığından davanın ön koşul yönünden reddine, borcu karşılamaması halinde ise menkul haczi sırasında tutulan tutanağın geçici aciz vesikası niteliğinde olduğunun kabulü ile davanın esasına girilerek tarafların toplanan ve toplanacak tüm delillerinin birlikte değerlendirilmek suretiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.(2004 S. K. m. 105, 143, 277)
 
Dava: Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
 
Karar: Davacı vekili davalı D. A.`ın müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını, ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınmazları diğer davalılara sattığını öne sürerek yapılan tasarrufların iptalini talep etmiştir.
 
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
 
Mahkemece, aciz belgesi ibraz edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
 
Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, bu tür davaları elinde kat`i (İİK.nun 143. md) yada geçici (İİK.nun 105. md) aciz belgesi bulunan alacaklılar açabilir. Bu husus davanın görülebilme koşulu olup mahkemece re`sen (kendiliğinden) gözönüne alınması gerekir. Aciz belgesinin dava açılmadan dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasından ve hatta hüküm Yargıtay`ca onanmasından veya bozulmasından sonra bile sunulma olanağı vardır. Somut olayda borçlu davalı D.`un adresinde 06.11.2009 tarihinde yapılan haciz işlemi sırasında tutulan haciz tutanağından borçlunun borcuna yetecek haczi kabil malının olmadığı belirtilmiş ise de icra takip dosyasında borçlunun bir adet taşınmazına ve şirket paylarına haciz konulduğu, ancak haciz konulan malların borcu karşılayıp karşılamadığının belirlenmediği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece borçlu davalı D. A.`a ait olan ve icra takip dosyasında haciz konulan Lüleburgaz ilçesi Ayvalı köyünde kain 2994 sayılı parsel üzerindeki 12 nolu bağımsız bölüm ile şirket hisselerinin değerlerinin davacı alacaklının borcunu karşılayıp karşılamadığının saptanması, belirlenen değerlerin borcu karşılaması halinde borçlu davalının aciz hali bulunmadığından davanın ön koşul yönünden reddine, borcu karşılamaması halinde ise menkul haczi sırasında tutulan tutanağın geçici aciz vesikası niteliğinde olduğunun kabulü ile davanın esasına girilerek tarafların toplanan ve toplanacak tüm delillerinin birlikte değerlendirilmek suretiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere eksik araştırma ve inceleme sonucu davanın reddine karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır.
 
Sonuç: Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 18.09.2014 gününde oybirliği ile, karar verildi.