Loading...
20.06.2022

İdari Para Cezasının Tahsili Amacıyla Düzenlenen Ödeme Emrinin Şirkete Tebliğ Edilmesi Üzerine Dava Konusu İşlemin Öğrenildiği

T.C. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 
E: 2007/ 290 
K: 2008 / 1268 
T: 17.04.2008

ÖZET: Davacı dava konusu idari para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin 11.9.2006 tarihinde şirkete tebliğ edilmesi üzerine dava konusu işlemin öğrenildiğini belirtmekte olup, Tebligat Kanunu`nun ilgili maddesi uyarınca, tebliğin beyan edilen bu tarihte yapıldığı kabul edilmek suretiyle 20.9.2006 tarihinde açılan bu davanın süresinde olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu durumda, davanın süre aşımı yönünden reddi yolundaki Daire kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

İstemin Özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 6.12.2006 günlü, E:2006/4397, K:2006/4641 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması davacı tarafından istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi Mustafa Karabulut`un Düşüncesi: Dava konusu işlemin tebliğinin usulüne aykırı olarak yapıldığı görüşüyle, davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki Daire kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir. 

Danıştay Savcısı Gülen Aydınoğlu`nun Düşüncesi: Danıştay dava dairelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen kararın onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosyanın tekemmül etmiş olduğu anlaşıldığından, davacının yürütmenin durdurulması istemi görüşülmeksizin dosya incelendi, gereği görüşüldü:

Dava, davacı şirkette idari para cezası verilmesine ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu`nun 5.1.2006 günlü, 630/158 sayılı kararın iptali istemiyle açılmıştır. 

Danıştay Onüçüncü Dairesi 6.12.2006 günlü, E:2006/4397, K:2006/4641 sayılı kararıyla; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu`nun 7. maddesine yer verdikten sonra olayda, dava konusu işlemin davacı şirketin gösterdiği adreste, 30.1.2006 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 60 günlük dava açma süresi geçirildikten sonra 20.9.2006 tarihinde açıldığının anlaşıldığı, bu durumda davada süre aşımı bulunduğu gerekçesiyle davanın süre aşımı yönünden reddine karar vermiştir.

Davacı, dava konusu işlemin usulsüz tebliğ edildiğini, daha sonra tebliğ edilen ödeme emri üzerine dava konusu işlemi öğrendiklerini, davanın süresinde olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.

5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu`nun 14. maddesinin son fıkrasında, Kurumca bu Kanuna göre yapılacak her türlü tebligat hakkında 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmektedir.

7201 sayılı Tebligat Kanunu`nun 12. maddesinde, tebliğin tüzel kişilerin yetkili temsilcilerine yapılacağı; 13. maddede ise, yetkili temsilcilerin işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak olmaları halinde, tebliğin orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerden birine yapılacağı hükümleri yer almaktadır.

Bu hükümlere göre, tüzel kişilere bu Kanuna göre yapılacak tebliğ alındısında tebliğ yapılan kişinin adı ve soyadı ile tüzel kişilikteki görevinin yer alması zorunludur.

Dosyanın incelenmesinden, dava konusu işlemin kime tebliğ edildiği, tebliğ evrakında yer alan imzanın kime ait olduğu anlaşılamamaktadır.

Bu durumda, her ne kadar tebliğin 30.1.2006 tarihinde davacı şirketin gösterdiği adreste yapıldığı görülmekte ise de, bu tebliğin usulüne uygun olarak yapılmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.

Diğer yandan, davacı dava konusu idari para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin 11.9.2006 tarihinde şirkete tebliğ edilmesi üzerine dava konusu işlemin öğrenildiğini belirtmekte olup, Tebligat Kanunu`nun 32. maddesi uyarınca, tebliğin beyan edilen bu tarihte yapıldığı kabul edilmek suretiyle 20.9.2006 tarihinde açılan bu davanın süresinde olduğunun kabulü gerekmektedir. 

Bu durumda, davanın süre aşımı yönünden reddi yolundaki Daire kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davacı temyiz isteminin kabulüne, Danıştay Onüçüncü Dairesinin 6.12.2006 günlü, E:2006/4397, K:2006/4641 sayılı kararının BOZULMASINA, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmediğinden 21.40 YTL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine, 17.04.2008 gününde oybirliği ile, karar verildi.