T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu
E: 2013/21-615
K: 2014/557
T: 30.04.2014
ÖZET: Somut olayda, dosya üzerinden karar verilebilmesi bulunmadıgından, re`sen toplanan delillere karsı davalıya savunma hakkı tanınmadan, taraflar durusmaya davet edilmeksizin karar verilmesi isabetsizdir.
Dava: Taraflar arasındaki <sigortalılık süresinin tespiti> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Denizli 1. Is Mahkemesi`nce davanın kabulüne dair verilen 02.02.2012 gün ve 2011/1150 E.2012/63 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21. HukukDairesi`nin 25.06.2012 gün ve 2012/6637 E. 2012/12031 K. sayılı ilamı ile;( Dava, davacının Tarım Bag-Kur sigortalısı oldugunun tespiti istemine iliskindir.
Mahkemece, davacının kısmen kabulüne karar verilmistir.
HMK`nın 27. maddesinde <Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diger ilgilileri, kendi hakları ile baglantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları>, HMK`nın 143. ve devamı maddelerinde <Tarafların ön inceleme asamasının tamamlanmasından sonra tahkikat için durusmaya davet edilecegi> ve HMK`nın 294. maddesinde ise <Hükmün yargılamanın sona erdigi durusmada verilecegi ve tefhim olunacagı> belirtilmistir.
Mahkemece, tahkikat asamasında tarafların durusmaya davet edilmeksizin ve yargılamanın sona erdigi durusmada hüküm verilmeksizin tarafların hukuki dinlenilme haklarını ihlal eder sekilde dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verilmesi hatalıdır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı sekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır),Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmistir.
Hukuk Genel Kurulu`nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildigi anlasıldıktan ve dosyadaki kagıtlar okunduktan sonra geregi görüsüldü:
Karar: Dava, tarım Bag-Kur sigortalılık süresinin tespiti istemine iliskindir. Davacı vekili 15.11.2011 harç tarihli dava dilekçesinde özetle, davacının uzun yıllardır geçimini tarımsal faaliyet ile sagladıgını belirterek, ürün bedellerinden yapılan ilk tevkifatı takip eden
aybasından itibaren tarım Bag-Kur sigortalısı oldugunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmistir.
Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının Kuruma bir müracaatı olmadıgından henüz Kurum ile davacı arasında bir ihtilaf dogmadıgını, geriye dönük prim ödemesi ile sigortalılık kazandırmanın Kurumun aktüeryal dengelerini bozdugunu belirterek, davanın reddini savunmustur.
Mahkemece, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu`nun 320. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda davanın kabulüne dair verilen karar, davalı SGK vekilinin temyizi üzerine özel Daire tarafından yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmus, mahkemece; <HMK`addesi ile, basit yargılama usulüne tabi dava ve islere dosya üzerinde karar verilmesinin
mümkün hale getirildigi ve hatta, basit yargılama usulüne tabi dava ve isler sayılırken bu durumun
ayrıca bir bentte düzenlendigi, bu nedenle dilekçelerin verilmesi asamasından sonra dilekçe ve
dosyada yer alan deliller yeterli görülüyorsa ayrıca ön inceleme yapmadan ve durusma açmadan da
karar verilebilecegini, tarafların hukuki dinlenilme hakları; davalı tarafın cevap dilekçesi ve delilleri
alınarak kullandırıldıgı gibi, taraflardan hiçbirinin hukuki dinlenilme haklarının kullandırılmadıgına dair
bir itirazı ve temyizi de olmadıgı> gerekçesiyle davanın kabulüne iliskin kararda direnilmistir.
Direnme hükmü davalı vekili tarafından temyiz edilmektedir.
Uyusmazlık, 6100 sayılı HMK`nun 320. maddesi uyarınca; taraflar durusmaya davet edilmeden, dosya
üzerinden karar verilip verilemeyecegi noktasında toplanmaktadır.
Uyusmazlıgın çözümü için basit yargılama usulünün özellikleri üzerinde durulmasında yarar vardır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)`nda iki temel yargılama usulü düzenlenmistir. Bunlar;
yazılı (m.118-186) ve basit (m.316-322) yargılama usulleridir. Davanın açıldıgı mahkemeye veya
uyusmazlıgın niteligine göre uygulanacak yargılama usulü farklılık göstermektedir. Örnegin, asliye
hukuk mahkemelerinde kural olarak yazılı yargılama usulü uygulanırken, sulh hukuk mahkemelerinde
basit yargılama usulü uygulanır.
6100 sayılı HMK`nun
düzenlemesi uyarınca;
usullerinin uygulanacagı belirtilen dava ve isler> basit yargılama usulüne tabidir.
Bu asamada öncelikle belirtilmelidir ki, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Saglık Sigortası
Kanunu`nun Geçici 7. maddesinde yer alan;
hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve
sigortalılık süreleri tabi oldukları kanun hükümlerine göre degerlendirilir> hükmü uyarınca ve
kanunların geriye yürümemesi (geçmise etkili olmaması) kuralı karsısında, davanın yasal dayanagının
mülga 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına Ve Hesabına Çalısanlar Sosyal Sigortalar Kanunu oldugu ve
uyusmazlıkta is mahkemelerinin görevli bulundugu belirgindir.
5521 sayılı Is Mahkemeleri Kanunu`nun 7. maddesi uyarınca, is mahkemelerinde sifahi yargılama
usulü uygulanacagı belirtilmis ise de, 6100 sayılı HMK`nun yazılı ve basit usul olmak üzere sadece iki
yargılama usulü kabul etmis oldugu ve 316. maddesinin (g) bendinin
yazılı yargılama usulü dısındaki yargılama usullerinin uygulanacagı belirtilen dava ve isler> hakkında
da basit yargılama usulünün uygulanacagı düzenlemesi dikkate alındıgında, 6100 sayılı Kanun`un
01.10.2011 olan yürürlük tarihinden itibaren artık is mahkemelerinde de basit yargılama usulünün
uygulanacagı açıktır.
6100 sayılı Kanun`da yazılı yargılama usulü ayrıntılı olarak düzenlenmis, basit yargılama usulü ise
temel özellikleri ve farklı noktalarıyla belirtilmis, hüküm bulunmayan hallerde yazılı yargılama usulüne
iliskin hükümlerin uygulanacagı ifade edilmistir (m. 322/1).
Basit yargılama usulü, daha çabuk sonuçlandırılması gereken, daha kısa bir incelemeye ihtiyaç duyan
ve daha kolay bir inceleme ile sonuçlandırılabilecek dava ve isler için kabul edilmis daha basit, daha
seri bir yargılama usulüdür.
Basit yargılama usulünde, dava ve davaya cevap verilmesi yazılı yargılama usulünde oldugu gibi
dilekçe ile olur (m. 317/1). Ancak dava ve cevap dilekçeleri, yönetmelikte belirlenecek formun
doldurulması suretiyle de verilebilir (m.317/4). Burada amaç, basit islerde avukat tutamayanlara
kolaylık ve böyle bir durumda dahi dava ve cevap dilekçelerinin bir düzen içinde mahkemeye
verilmesini saglamak, ayrıca hak kayıplarının önüne geçmektir.
Basit yargılama usulünde cevap süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliginden itibaren iki haftadır.
Ancak, mahkeme duruma göre, bu sürede cevap dilekçesi verilmesi zor ise, bu süre içinde
basvurulmak kaydıyla bir defaya mahsus olarak ve iki haftayı geçmeyecek ek bir süre verebilir (m.
317/2).
6100 sayılı HMK`nun 317. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, basit yargılama usulünde, dava ve cevap
dilekçesi dısında cevaba cevap (replik) ve ikinci cevap (düplik) dilekçesi verilemez. Bu çerçevede,
taraflar dilekçeleriyle birlikte, tüm delillerini açıkça ve hangi vakıanın delili oldugunu da belirterek
bildirmek, ellerinde bulunan delillerini dilekçelerine eklemek ve baska yerlerden getirtilecek belge ve
dosyalar için de, bunların bulunabilmesini saglayacak bilgilere dilekçelerinde yer vermek
zorundadırlar. Dilekçe sayısı, bu usulde görülecek islerin basit olması ve kısa sürede karara
baglanmasını saglamak amacıyla sınırlandırıldıgından, birer defa dilekçe vermek durumunda olan
tarafların daha dikkatli davranmaları gerekmektedir.
Basit yargılama usulünde iddia ve savunmanın genisletilmesi ve degistirilmesi yasagı, yazılı yargılama
usulünden farklı olarak dava açılmasıyla ve cevap dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle baslar (m.
319).
6100 sayılı HMK`nun basit yargılama usulünde <Ön inceleme ve tahkikat> baslıklı 320. maddesi
uyarınca; <Mahkeme, mümkün olan hâllerde tarafları durusmaya davet etmeden dosya üzerinden
karar verir. Daha önce karar verilemeyen hâllerde mahkeme, ilk durusmada dava sartları ve ilk
itirazlarla hak düsürücü süre ve zamanasımı hakkında tarafları dinler; daha sonra tarafların iddia ve
savunmaları çerçevesinde, anlastıkları ve anlasamadıkları hususları tek tek tespit eder.>
Görüldügü üzere basit yargılama usulünde, yazılı yargılama usulünden farklı olarak ön inceleme ve
tahkikat islemleri de basitlestirilmistir. Bu kapsamda eger, dosya üzerinden karar verilmesi mümkünse
(örnegin, geçici hukuki korumalarda), taraflar durusmaya çagrılmadan sadece dilekçe ve delilleri
dikkate alınarak karar verilebilir.
Buna göre; HMK`nun 320. maddesinin açık düzenlemesi karsısında mahkeme, basit yargılama
usulüne tabi dava ve islerde, dava sartları yoksa davayı usulden reddedilebilir; ilk itirazlar hakkında
karar verilebilir ya da dilekçelere eklenen deliller yeterli görülürse davanın esası hakkında karar da
verilebilir. Dilekçeler asamasının tamamlanmasından sonra, tarafların dilekçelerine ekledikleri ya da
ilgili yerlerden getirtilmesini istedikleri delillerin toplanması ile mahkemece tarafların iddia ve
savunmaları ile delilleri incelenmis olacaktır. Bu nedenle ön inceleme durusması yapılmadan dosya
üzerinden, mevcut deliller ile dava sartları ve ilk itirazlardan baska, davanın esası hakkında da karar
verilmesi mümkündür. Bu sekilde dosya üzerinden karar verildiginde, taraflara dava ve cevap
dilekçesinin tebligi ile bu dilekçelerinde bildirdikleri deliller toplanmıs olacagından, hukuki dinlenilme
hakkının ihlal edildiginden de sözedilemeyecektir.
Yukarıda açıklandıgı üzere, dosya üzerinden karar verilemiyorsa, bu durumda mahkeme ön inceleme
yapar. Burada da, mahkeme dava sartları ve ilk itirazların varlıgını inceleyerek, hak düsürücü süreler
ve zamanasımı süreleri hakkında tarafları dinler. Bundan sonra hakim, tarafların iddia ve savunmaları
çerçevesinde, anlastıkları ve anlasamadıkları hususları tek tek tespit ederek, tarafları sulhe tesvik
eder. Tarafların sulh olup olmadıkları; sulh olmamıslarsa anlasamadıkları hususların nelerden ibaret
oldugu tutanaga yazılır ve tutanak hazır bulunanlarca imzalanır. Tahkikat bu tutanaga göre yürütülür
(m. 320/2).
Yukarıda belirtilen ön incelemeden sonra mahkeme, tarafların dinlenmesi, delillerin incelenmesi ve
tahkikatın yürütülmesi için en fazla iki durusmada yargılamayı tamamlamak zorundadır ve
durusmaların arası da en fazla bir ay olmalıdır (m. 320/3-c. 1).
Basit yargılama usulünde tahkikat tamamlandıktan sonra, yazılı yargılama usulünde oldugu gibi sözlü
yargılama için ayrı bir kesit öngörülmemistir; bunun için ayrıca süre verilmez. Hakim tahkikatın
tamamlandıgı durusmada, tarafların son beyanlarını alır ve yargılamanın sona erdigini belirterek hükmünü tefhim eder (m. 321/1).
Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu`nun 26.03.2014 gün ve 2013/10-777 E. 2014/396 K. ile Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu`nun 26.06.2013 gün ve 2013/18-18 E. 2013/891 K. sayılı kararlarında da aynı
ilkeler benimsenmistir.
Somut uyusmazlıgın incelenmesinde; davacının ilk prim tevkifatından 31.12.2002 tarihine kadar 2926
sayılı Kanun uyarınca tarım Bag-Kur sigortalısı oldugunun tespitini talep ettigi, dava dilekçesinin
ekinde ibraz edilen tevkifat listesinin incelenmesinde, teslim ettigi ürün bedellerinden; 19.07.1994
tarihinde ilki Tekel tarafından olmak üzere 04.05.1995, 10.04.1996, 03.04.1997, 01.05.1998,
22.04.1999, 28.04.2000, 09.05.2001 ve 25.04.2002 tarihlerinde Bag-Kur prim kesintisi yapıldıgı,
mahkemece; <davacının dava konusu dönemde kendisine ait arazilerde aralıksız tarımsal
faaliyetlerde bulundugu, tütün üreticisi oldugu, Ziraat Odasının 04.10.2004 tarihinden itibaren üyesi
olup, kendisine ait 37.000 m² tapulu tarım arazisinin bulundugu, Tekel müdürlügüne ve özel tütün
sirketlerine 1994 yılından 2002 yılına kadar aralıksız her yıl teslim ettigi ürün bedellerinden Bag-Kur
prim kesintilerinin yapıldıgı> gerekçesiyle davanın kabulü ile dosya üzerinden yapılan inceleme
sonunda davacının 01.08.1994 ila 31.12.2002 tarihleri arasında tarım Bag-Kur sigortalısı oldugunun
tespitine karar verildigi anlasılmaktadır.
Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, taraflar durusmaya davet edilmeksizin
hüküm kurulmus ise de, dosyanın incelenmesinde mahkemenin taraflarca bildirilen delillerle
yetinmeksizin re`sen incelemeye giriserek delil topladıgı ve degerlendirdigi, diger bir ifade ile tahkikat
asamasına iliskin islemler yaptıgı anlasılmaktadır.
6100 sayılı HMK`nun 320. maddesinin 1. fıkrasında <mümkün olan hallerde> taraflar durusmaya
davet edilmeksizin karar verilecegi düzenlenmis olup, mahkemece, 23.11.2011 tarihli
baslıklı tutanagının 5, 6, 7, 8, 9 ve 12. bentlerinde belirtildigi üzere re`sen delil toplanmakla, dosyada
mevcut delillerin karar verilmesine yeterli görülmediginin kabulü zorunludur. Bu durumda somut
olayda, dosya üzerinden karar verilebilmesi <mümkün olan haller> bulunmadıgından, re`sen toplanan
delillere karsı davalıya savunma hakkı tanınmadan, taraflar durusmaya davet edilmeksizin karar
verilmesi isabetsizdir.
Yukarıda yapılan açıklamaların ısıgında, somut olay itibariyle durusma açmadan evrak üzerinden
karar verilmesi dogru görülmemistir.
O halde, tarafların karsılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında
açıklanan gerektirici nedenler ve yukarıda belirtilen ilave nedenlerle, Hukuk Genel Kurulu`nca da
benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, mahkemece, durusma açılmadan ve
taraf delilleri toplanmadan dosya üzerinden karar verilmesine iliskin önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
Sonuç: Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Baskanlıgı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme
kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanun`un
uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu`nun 429. maddesi geregince
bozulmasına, 5521 sayılı Is Mahkemeleri Kanunu`nun 8/3. fıkrası uyarınca karar düzeltme yolu kapalı
olmak üzere, 30.04.2014 gününde oybirligi ile karar verildi.
Baytok Hukuk Bürosu olarak web sitemizi geliştirmek, kullanışlı, etkili ve güvenli hale getirmek amacıyla çerezler (cookie) kullanıyoruz. Sitemizde gezinmeye devam etmeniz halinde cihazınızdaki çerezlere erişebileceğimizi de kabul ediyorsunuz. Ayrıntılı bilgiye ve çerezleri engelleme yöntemlerine Çerez Politikası’dan ulaşabilirsiniz.
Kabul et ve Kapat