Loading...
14.07.2022

Hükmün Dayandığı Yasal Ve Hukuksal Gerekçe

T.C. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 
E: 2017/ 4066 
K: 2017 / 4892 
T: 03.10.2017

ÖZET: Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan bölge adliye mahkemesinin ek kararının onanması gerekir.
(4721 S. K. m. 683) (6100 S. K. m. 353, 362)
 
Taraflar arasında görülen davada;
 
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
 
Davacılar, davalı ile elbirliği halinde malik oldukları 2710 ada 20 parsel sayılı taşınmazı uzun yıllardır davalının tek başına kullandığını, kira bedeli ödemediğini, davalının tek başına kullanımının haksız ve mesnetsiz olduğunu ileri sürerek, dava tarihinden geriye dönük 5 yıllık dönem için fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000.00 TL. ecrimisilin davalıdan tahsilini istemişler, yargılama sırasında ıslah ile ecrimisil isteklerini 12.358.50 TL ye arttırmışlardır.
 
Davalı, davacıların onayı ile çekişmeli taşınmaz üzerindeki yapıda tadilat yaptırdığını, tadilat masrafları tutarında oturması konusunda anlaştıklarını, bu nedenle haksız işgalden söz edilemeyeceğini bildirip davanın reddini savunmuştur.
 
İlk derece mahkemesince, ıslah edilen bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, bölge adliye mahkamesi tarafından istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK`nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiş, anılan karara karşı davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesinin 10.05.2017 tarihli ek kararı ile davacının temyiz başvurusu kesinlik sınırının altında kaldığından bahisle reddedilmiş, davacı vekilince süresi içinde temyiz başvurusunun reddine ilişkin ek karar temyiz edilmiştir.
 
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...`ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
 
Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK`nın 362/1. maddesinde "Bölge adliye mahkemelerinin aşağıdaki kararları hakkında temyiz yoluna başvurulamaz", aynı maddenin 1/a bendinde "miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2017 yılı itibariyle HMK`nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000,00 TL`lik kesinlik sınırı 41.530.00 TL olarak uygulanmaya başlamıştır.
 
Somut olayda, dava değerinin (12.358,50 TL) 2017 yılı itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 41.530.00 TL`nin altında kaldığı anlaşıldığından, bölge adliye mahkemesinin 10.05.20017 tarihli ek kararı ile temyiz başvurusunun kesinlik sınırının altında kaldığından bahisle reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
 
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan bölge adliye mahkemesinin 10.05.2017 tarihli ek kararının ONANMASINA, 03.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.