ÖZET : Sanığın tekerrüre esas hükümlülüklerinin bulunduğu gözetilmelidir.
Sanıkların dilekçelerine konu olaylara dair olarak müştekiler hakkında tehdit, mala zarar verme ve yağma suçlarından şikayet üzerine yapılan soruşturma sonunda kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen kararın tek başına iftira suçunun kanıtı sayılamayacağı gözetilmelidir.
Tehdit suçları bakımından, sanıkların aşamalarda müteahhit olarak görev yapan katılanların ruhsatsız bina yaptıklarını, kendilerini azletmelerine karşın sahte evrakla işe devam ettiklerini savunmaları karşısında, olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak, haksız tahrik hükmünün sanıklar lehine uygulanma olanağının tartışılmaması,
İzinsiz silah taşıma suçundan kurulan hükümde, cezaların ertelenmesine karar verilirken, denetim süresine hükmedilmemesi hukuka aykırıdır.
DAVA : Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
KARAR : Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, sanık H. A.`nın adli sicil kaydına göre, tekerrüre esas hükümlülüklerinin bulunmasına karşın, 5237 Sayılı T.C.K.nın 58. maddesi uygulanmamış ise de; karşı temyiz olmadığından bu yönden bozma yapılamayacağı anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- )Sanıkların dilekçelerine konu olaylara dair olarak müştekiler hakkında tehdit, mala zarar verme ve yağma suçlarından şikayet üzerine yapılan soruşturma sonunda kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen kararın tek başına iftira suçunun kanıtı sayılamayacağı, gerçek bir olaya dair resmi makamlara ihbar ve şikayette bulunma hakkını kullanan sanıkların savunmalarının tanıklar A.K., D. S., Ş. A. ve M. G.`ın beyanlarıyla da doğrulanması karşısında, iftira suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden kanuni olmayan gerekçeyle mahkumiyet kararları verilmesi,
2- )Tehdit suçları bakımından, sanıkların aşamalarda, müteahhit olarak görev yapan katılanlar N.S. ve C. A.`ın sözleşmeye uymadıklarını, binayı geç teslim ettiklerini ve ruhsatsız bina yaptıklarını, olay günü sabah saatlerinde katılan N.S.`ın telefonda ölümle tehdit ettiğini, aralarında birçok davalar olduğunu, kendilerini azletmelerine karşın sahte evrakla işe devam ettiklerini savunmaları karşısında, olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak, T.C.K.nın 29. maddesindeki haksız tahrik hükmünün sanıklar lehine uygulanma olanağının tartışılmaması,
3- )Suç tarihi itibariyle 5252 Sayılı Kanunun 4, 5/2. maddeleri uyarınca temel adli para cezasının 450 TL`den fazla olamayacağı gözetilmeden, suç tarihinden sonra 8.2.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 Sayılı Kanunla değişik 6136 Sayılı Kanunun 13/1. madde ve fıkrasına göre adli para cezasının fazla tayini,
4- )Sanık A.A. hakkında izinsiz silah taşıma suçundan kurulan hükümde, C.M.K.nın 231/6. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanması için, suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesinin gerektiği belirtilse de, anılan maddenin 6/c fıkrasında belirtilen zarar kavramı, maddi ( somut ) zarara dair olup, manevi nitelikteki zararı kapsamaması ve sanığın eylemleri sonucunda somut bir zararın da oluşmaması karşısında, "suçtan oluşan zararın giderilmediği, koşulların oluşmadığı" şeklindeki yasal olmayan ve sanığın sabıkasız geçmişi ve tekrar suç işlemeyeceği kanaatine dayanan erteleme gerekçesiyle çelişen gerekçelerle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
5- )Sanık A.A. hakkında izinsiz silah taşıma suçundan kurulan hükümde, cezaların ertelenmesine karar verilirken, 5237 Sayılı T.C.K.nın 51/3. maddesi uyarınca denetim süresine hükmedilmemesi,
SONUÇ : Kanuna aykırı ve sanıklar A.A., H. A. müdafiinin temyiz nedenleriyle tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden hükümlerin BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Baytok Hukuk Bürosu olarak web sitemizi geliştirmek, kullanışlı, etkili ve güvenli hale getirmek amacıyla çerezler (cookie) kullanıyoruz. Sitemizde gezinmeye devam etmeniz halinde cihazınızdaki çerezlere erişebileceğimizi de kabul ediyorsunuz. Ayrıntılı bilgiye ve çerezleri engelleme yöntemlerine Çerez Politikası’dan ulaşabilirsiniz.
Kabul et ve Kapat