ÖZET : Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın bekar olduğunu ve yüzbaşı rütbesi ile görev yaptığını belirterek, devlet hastanesinde hemşire olan şikayetçi ile tanıştığı, şikayetçi ile yapmış olduğu görüşmelere askeri üniforma ile geldiği, şikayetçi ile evlenmek istediğini belirttiği, birlikte oldukları süre içinde şikayetçiden para aldığı iddia edilmiştir.
Sanığın askeri üniforma giyerek dolandırıcılık yaptığının belirtilmesi karşısında; olayda, Türk Silahlı Kuvvetleri`nin maddi varlığı olan resmi üniformanın suçta kullanmış olması karşısında, eylemin, kamu kurumunun aracı kılınması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesi`ne ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekir.
DAVA : Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanık K.`in, bekar olduğunu ve yüzbaşı rütbesi ile görev yaptığını belirterek, devlet hastanesinde hemşire olan şikayetçi ile tanıştığı, şikayetçi ile yapmış olduğu görüşmelere askeri üniforma ile geldiği, şikayetçi ile evlenmek istediğini belirttiği, görüşmelere arkadaşı olan diğer sanık S.`ı da beraberinde getirerek üsteğmen olarak görev yaptığını, ancak sivil kıyafetle çalıştığını söylediği, birlikte oldukları süre için de şikayetçiden toplam 22.000TL para aldığı, şikayetçinin sanık K.`den borç olarak vermiş olduğu parayı istediğinde, her iki sanığın şikayetçiye B... Konaklarında ikamet eden bir paşanın evini satın aldıklarını söyleyerek, evi şikayetçiye göstererek, "sen bundan böyle burada oturacaksın" dedikleri, sanıkların bu eylemleriyle dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda; sanık K.`in askeri üniforma giyerek dolandırıcılık yaptığının belirtilmesi karşısında; olayda, Türk Silahlı Kuvvetleri`nin maddi varlığı olan resmi üniformanın suçta kullanmış olması karşısında, eylemin, 5237 sayılı TCK`nın 158/1-d maddesi kapsamında kamu kurumunun aracı kılınması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesi`ne ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, katılan ve sanık S. B.`nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK`nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Baytok Hukuk Bürosu olarak web sitemizi geliştirmek, kullanışlı, etkili ve güvenli hale getirmek amacıyla çerezler (cookie) kullanıyoruz. Sitemizde gezinmeye devam etmeniz halinde cihazınızdaki çerezlere erişebileceğimizi de kabul ediyorsunuz. Ayrıntılı bilgiye ve çerezleri engelleme yöntemlerine Çerez Politikası’dan ulaşabilirsiniz.
Kabul et ve Kapat