Loading...
03.06.2022

Yardım Parasını Mal Edinme

T.C. Yargıtay 5. Ceza Dairesi 
E. 2012/7175
K. 2013/4810
T. 9.5.2013

* DİYANET VAKFINA AİT PARANIN MAL EDİNİLMESİ ( Yardım İçin Toplanan Paranın Bir Kısmının İlçe Müftülüğünde Memur Olan Sanık Tarafından Mal Edinildiği/Devlet Malı Sayılmadığı - Hizmet Sebebi ile Güveni Kötüye Kullanma Suçunun Oluşacağı )

* YARDIM PARASINI MAL EDİNME ( Diyanet Vakfına Yardım İçin Toplanan Paranın Bir Kısmının İlçe Müftülüğünde Memur Olan Sanık Tarafından Mal Edinildiği/Devlet Malı Sayılmadığı - Hizmet Sebebi ile Güveni Kötüye Kullanma Suçunun Oluşacağı )

* İLÇE MÜFTÜLÜĞÜNDE MEMUR SANIĞIN YARDIM PARASINI MAL EDİNMESİ ( Devlet Malı Sayılmadığı - Zimmet Değil Hizmet Sebebi ile Güveni Kötüye Kullanma Suçu Olduğu )

* DEVLET MALI ( Diyanet Vakfına Yardım İçin Toplanan Paranın Bir Kısmının İlçe Müftülüğünde Memur Olan Sanık Tarafından Mal Edinildiği - Yardımın 2860 S.K. Uyarınca Devlet Malı Sayılmayacağı )

* ZİMMET ( Diyanet Vakfına Yardım İçin Toplanan Paranın Bir Kısmının İlçe Müftülüğünde Memur Olan Sanık Tarafından Mal Edinildiği - Zimmet Değil Hizmet Sebebi ile Güveni Kötüye Kullanma Suçu Olduğu )

* HİZMET SEBEBİ İLE GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMAK ( Diyanet Vakfına Yardım İçin Toplanan Paranın Bir Kısmının İlçe Müftülüğünde Memur Olan Sanık Tarafından Mal Edinildiği - Suçun Oluşacağı )

* MÜSADERE ( Mağdurun Belli Olması ve Maddi Menfaatin Suçun Mağduruna İade Edilebileceği Durumlarda Zimmetin Maddi Konusunu Oluşturan Değerlerin Karşılığının Müsaderesine Karar Verilemeyeceği )

2860/m.2, 28

5237/m.55, 155, 247

ÖZET: Türkiye Diyanet Vakfının Müftülüklere gönderdiği yazıda yurt genelinde yapılan yardım toplama kampanyası kapsamında camilerden yardım toplanmasının ve bunun müftülükler aracılığıyla Vakıf hesabına yatırılmasının istenmesi üzerine, suç tarihinde İlçe Müftülüğünde memur olarak görev yapan sanığın camilerden toplanan paraları teslim aldığı ve söz konusu yardım parasının bir kısmını mal edindiği sübut bulan olayda; vakıflara yapılan bağış ve yardımlar bu Kanun`un yardımın devlet malı sayılması hükmü kapsamında bulunmadığından uygulanma imkanı olmadığı gibi, Türkiye Diyanet Vakfı adına toplanan paranın da devlet parası olmadığı, vakfa ait para niteliğinde bulunduğu ve açıklanan bu sebeplerden ötürü sanığın sabit eyleminin zimmet suçunu değil hizmet sebebiyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmelidir.

Mağdurun belli olması ve maddi menfaatin suçun mağduruna iade edilebileceği durumlarda, zimmetin maddi konusunu oluşturan değerlerin karşılığının müsaderesine karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi hukuka aykırıdır.

DAVA : Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:

KARAR : Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,

Ancak;

Türkiye Diyanet Vakfının Müftülüklere gönderdiği 18.9.2006 tarihli yazıda yurt genelinde yapılan yardım toplama kampanyası kapsamında camilerden yardım toplanmasının ve bunun müftülükler aracılığıyla Vakıf hesabına yatırılmasının istenmesi üzerine, suç tarihinde İlçe Müftülüğünde memur olarak görev yapan sanığın camilerden toplanan paraları teslim aldığı ve söz konusu yardım parasının bir kısmını mal edindiği sübut bulan olayda; 2860 Sayılı Yardım Toplama Kanununun 2. maddesi gereğince vakıflara yapılan bağış ve yardımlar bu Kanun kapsamında bulunmadığından Kanunun 28. maddesinin uygulanma imkanı olmadığı gibi, Türkiye Diyanet Vakfı adına toplanan paranın da devlet parası olmadığı, vakfa ait para niteliğinde bulunduğu ve açıklanan bu sebeplerden ötürü sanığın sabit eyleminin zimmet suçunu değil hizmet sebebiyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,

Kabule göre de;

5237 Sayılı TCK`nın 53/3. maddesi uyarınca, sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmaya dair hak yoksunluğunun koşullu salıverme tarihinden itibaren uygulanamayacağı gözetilmeksizin, altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesindeki hakların tümünü koşullu salıverilmeye kadar kullanmaktan mahrum bırakmaya hükmedilmesi,

Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16.12.2008 gün ve 2008/146-235 Sayılı Kararına göre mağdurun belli olması ve maddi menfaatin suçun mağduruna iade edilebileceği durumlarda, 5237 Sayılı TCK`nın 55/2. maddesi uyarınca zimmetin maddi konusunu oluşturan değerlerin karşılığının müsaderesine karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,

SONUÇ : Yasaya aykırı ve sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 Sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK`nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.